Bu anlamda, yaşamımı, denizin ve şimdi şarkıya başlayan ağustosböceklerinin iç çekişiyle dolu, sıcak taş tadında bir yaşamı vazgeçişle seviyor ve ondan özgürce söz etmek istiyorum: Bana insan koşulumun gururunu veriyor.
Sayfa 22 - Albert CamusKitabı okudu
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın içinde iki farklı eser var. Düğün;Cezayir günlerinden, gençlik eseri: dört adet denemeden oluşuyor. Cezayir betimlemeleri, doğa, deniz ve tabiatta bakış ve anlam. Deneme sevenlerin çok hoşuna gidecek farklı bakış açıları kazanacaklardır. Bir Alman dosta mektuplar ise yazarın, Nazi Almanya ile Fransa odağında özgürlüğü, adaleti, savaşın, baskı ve zorbalığın karşısındaki tutumunu anlatıyor. “Saçma’dan anlama giden yol” çok güzel anlatılıyor. Ulus devleti,bir ülkeye bakışı sevgiyi çok iyi anlatıyor. Bizim gibi ulus devletler için önemli sevgi betimlemesi var. Benim çok hoşuma giden bir tutumun alıntısını paylaşıp bitirmek istiyorum. “Adaletsiz bir ülkeyi, asla "kendi ülkemdir" diyerek sevemem. Çünkü adaletin olmadığı yerde insanca yaşam, dolayısıyla insan yoktur. İnsanın olmadığı yerde de "ben" yokum!”
Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar
Düğün - Bir Alman Dosta MektuplarAlbert Camus · Can Yayınları · 2015557 okunma
Reklam
Bugün budala kral olmuş, bense yaşamın tadını çıkarmaktan korkana budala derim.
Eylül'ün ilk yağmurları, bunca şiddetten ve gerginlikten sonra kurtulmuş toprağın ilk gözyaşları gibi, sanki birkaç gün sürercesine sevgiye burnunu sokarcasına.
"Hayır, önemli olan ben değildim, dünya da değildi, yalnızca uyum ve ondan bana aşkı doğurtan sessizlikti."
Ama, biliyorum ki bu dünyada bir şeyin, insanın, anlamı var: Çünkü insan kendisine bir anlam arayan tek varlıktır. Bu dünyada hiç olmazsa bir insan gerçeği var ve bizim bütün çabamız ona kaderi karşısında direnmesini sağlayacak sebepler bulmaktır. Aslında kadere karşı direnmeyi sağlayacak tek sebep de yine insan; ve eğer hayat anlayışınızı kurtarmak istiyorsanız önce insanı kurtarmanız gerek.
Reklam
469 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.