1957 – 59 İstanbul, Fatih, Bütün gün beni, bu kâğıtların başında oturmaya iten yalnızlığımı düşündükçe acımın artmasını istiyorum. Bu büyük, kalabalık şehirde hiçbir teselli yok benim için. Acım, çok önceleri, başka sokakların, başka pencerelerin, yatak odalarının, bütün o anlamsız eşyanın bulunduğu ortamda çok daha büyüktü. Şimdi başka bir
Yılmaz Özdil'den ÇANAKKALE
Dünyanın o tarihe kadar görmediği büyüklükteki itilaf devletleri donanması, Çanakkale'yi geçmeye çalışıyordu. Hiç ummadıkları sertlikle bir direnişle karşılaşmışlardı. İkmal yollarımızı kesmek ve moralimizi sıfıra indirmek için, alışık olmadığımız, tanımadığımız “sinsi” silahı devreye soktular. Denizaltılar… Çanakkale Boğazı'nı alttan geçerek
Reklam
SOLUK SOLUĞA Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı ama atıldı yine de yeni serüvenlere Vakti olmadı acıların hesapını tutmaya
29/11/23
Her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. Her gün bir kez dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim. Her gün bir gazeteye boş gözlerle baktım. Her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. Her gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. Her gün bir kuzey kışı indi içime. Her gün
kendime, herkesten bir parça kendine.
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
Seni seviyorum..
seni deniz gibi seviyorum sonsuzca uzanan, okşayan bir rüzgar gibi dünyanın derisi, yanan bir güneş gibi hararetli ateşle, yol gösteren bir ay gibi Geceleri gezginler.
Reklam
323 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.