İsmet Özel, "Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan," diyor,
yani yaklaşmakta olan gelmiş zaten. Bu durumda letafet, nezaket, dindaranelik hayatın neresinde yer almalı?
Lafı çoğaltıyoruz ama o lafın özgül ağırlığı azalıyor.
Rızık, inancımıza göre takdir edildiği kadardır.
Kazanç da öyle, nasip meselesidir. Yavaşlamak önemli.
Hizmet için dahi olsa hıza teslim olmayın, kapasiteniz belli.
Her hizmet iki vasfa haizdir. Biri size tatmin verir, sevaptır; biri de size bir ucub getirir, bilinir, görülür hale gelirsiniz. Ondan korunmak zordur.
Tarihsiz insanlar gibi de yaşamayalım. Mars'tan ışınlanmadık, içinden geldiğimiz bir medeniyet var.
Her şeyin ayrı bir letafeti, nezaketi varmış.
Biz galiba biraz da bu kaybettiğimiz nezaket ve letafetin yasını tutuyoruz.
"Her imkân aynı zamanda bir imtihandır"
Sayfa 163Kitabı okuyor
"Nefes sayılı, salavat getir."
Sayfa 80Kitabı okudu
"Hûş der dem" diye bir söz var. İki nefes arasındaki zamanın
farkında olmak ...
Sayfa 76Kitabı okudu
Bitmiyor o meşguliyet. Camiiye vakit yok. Eskiden iki insan görüp sosyalleşme mekanıydı camiler. Cuma günleri gittiğim bir
yer var, iki rekat farzı kılan pabucunu alıp çıkıyor.
New York şehrini ilk gördüğümde
aklıma gelen bu olmuştu. Babil Kulelerini getirip bu asra dikmek
gibi gelmişti çünkü New York'ta da gökyüzünü göremezsiniz.
Zaten ihtiyaçda yok. Amerikan kapitalizmi size öyle bir dünya çiziyor ki o dünyada gökyüzü yok, her şey yapay.
Beni üzen şeylerden bir tanesi de yaşadığımız şehirlerde
göğü göremez hale gelmemiz. Öyle devasa binalar yapilıyorki
bazı sokaklardan geçerken kafamızı kaldırdığımızda gökyüzünü göremiyoruz. Cenab-ı Hak, "'Onlar hiç gökyüzüne bakmazlar
mı ?"" diyor, bizden göğe bakmamızı istiyor.
Sayfa 46Kitabı okudu
Bizim için memleket, ezanı duyduğumuz her yerdir.
Sayfa 248
Zaman hepimiz için bir emanet.Her yaş,her an ...
Sayfa 162 - Turkuvaz kitap
Asıl mesele kalptir. Hissetmeyen insan yoktur.
Oysa ruh ve beden birbirine kenetlenmiştir.
Bedendeki sıkıntı ruha tesir eder, ruhtaki ise bedene.
Descartes'ın "Düşünüyorum, o halde varım," sözünü yeni psikolojik mefhumlar "Hissediyorum, o halde varım," olarak değiştiriyor.