Yorganlarını yüzlerken, işaret parmağına “yüksük” denilen metalden bir parça geçirir, böylece iğnenin parmağına batmasını engellerdi. “Keşke,” dedi. “İçime de bir yüksük taksam da ciğerimi delecek laf söz işitmesem kimseden.” Kalbi yüksüksüz bir adamdı. Hayat olmadık yerden batıp kanatıyordu onu.