Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi, ağlayamadığımdan gülüyorum.
Paul Auster
Paul Auster
Gündüz Judith Butler'e ait bir sempozyumundan derlenen bir yazıya denk geldim. “Toplumsal cinsiyet önceden belirlenmiş bir şey değildir." Başlığı adı altında. Ben sadece başlığa ithafen bir şeyler karalamak istiyorum. Etrafımda sevdiğim insanların bu ve bu gibi nedenlerle buna maruz kalması, yazının yeterince ilgimi çekmesini sağladı
Reklam
Dilime Güzel Bir şarkı dolamışım dilime. Uyurken rüyadayken uyanırken. Gündüzken geceyken gün batım ve doğumlarındayken. Hep sen varsın dilimde ,gözlerin var ruhumda. Saçlarının kokusu dolanmış dilime sen diye.. Çırpınıyorum gör diye, çığlık atıyorum bak diye,koşuyorum hisset diye. Ayaklarım takılıyor kimi zaman ruhunun derinliklerine,düşüyorum içim kanıyor,içimiz kanıyor . Ruhumuz girdaplara düşüyor, birbirine çarpıyor karanlıkta, içimiz acıyor. Güzel bir şarkı dolamışım dilime. Melodisiz renksiz enstrümansız . Sadece hissel,içsel,ve gerçek bir ritmi var ...
beklemek... en şiddetliside o ateşten de şiddetli bir kapı eşiği bir durak başı cam kenarı yol boyu... En çokta belirsizlikler,
+255
Uçurumdan yüzlerce metre derinliğe düşüyorum, ama düşmüyorum da. Öylece atlamışım da havada asılı kalmış gibiyim. Bunun çaresizliği var içimde.
İçimde öyle bir yere düşüyorum ki, Elimden tutup kaldırabilir miyim kendimi? Bu içine düştüğüm düşünce, İpekten bir koza değil, Öyle hafif, öyle ince... Kocaman kalın duvarlarla örülü etrafım, Her bir tuğlasında gözyaşlarım, dualarım var. Söylenmiş en iyi yalanlar, Söylenememiş gerçekler var. Bir balyozla kırsam kalın duvarları da, Çırpınarak altından çıksam bu enkazın... Başka türlüsü ne mümkün uçabilmek için yeniden. Acımayın bana! Güçlenmem için, biraz Çırpınmam lazım...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.