Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah! şu çocukluk yaşantım, her türlü havada, hayal aleminde yüzlercesine sade, en kayıtsız dilenciden daha kayıtsız, yersiz yurtsuz, eşsiz dostsuz olmaktan gurur duyup dolaştığım büyük yol, ne aptallıktı - ayrımına yeni varıyorum!
Freud hayal, yani gündüz düşü üstüne de şunları söyler: “Hayal üç zaman arasında dalgalanır. Ruhsal eylem günün bir izleniminden, şimdiki zamanın sunduğu, kişinin büyük özlemlerinden birini uyarmaya elverişli bir olanaktan kalkar, oradan geçmişteki bir olaya, çoğunlukla bir özlemin gerçekleştirilmiş olduğu çocukluk döneminin bir olayına uzanır ve o zaman, ruhsal eylem, geçmişle ilişkili ve geçmişteki bir arzunun gerçekleşme biçimi altında ortaya çıkan bir durum oluşturur. Halihazırdaki olanak ve anının izlerini taşıyan uyanık düş ya da hayal böyle meydana gelir ve geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman, arzu teli boyunca sıralanır. (…) Şair, gündüz rüya görendir, şiir gündüz rüyasıdır.”
Reklam
"Ah! şu çocukluk yaşantım, her türlü havada, hayal âleminde yüzercesine sade, en kayıtsız dilenciden daha kayıtsız, yersiz yurtsuz, eşsiz dostsuz olmaktan gurur duyup dolaştığım büyük yol, ne aptallıktı - ayrımına yeni varıyorum!"
Sayfa 90 - arthur rimbaudKitabı okudu
Lanetli şair Arthur Rimbaud, ateşi çalan şair, 'Ben bir başkasıdır' demişti. Bu ne demektir? Şu: Ben, Dünyayı sadece kendi bulunduğum yerden, kendi duyarlığımın izin verdiği ölçüde görmemeye çabalıyorum. Kendi varlığımın sınırlarından taşmaya çalışıyorum. Böylece de Dünyayı algılamakta kaskatı kesilmiyorum. Velhasılı, sanat bize bir başkası olmayı öğretir. Belki kendi sınırlı öm rümüzde, kendi sınırlı algılayışımızla, kendi yaşantılarımızla asla fark edemeyeceğimiz 'ruh hâlleri'ni yaşamamızı sağlar. Örneğin, roman okurken, romandaki kahramanların yaşadıkları aracılığıyla, bizim belki de daha önce hiç karşılaşmadığımız bir durumu ve bu durumun o karakter üzerinde yarattığı etkiyi, tam olarak yaşayamasak da, bu mümkün değildir, en azından tanırız. Bu roman bize bilmediğimiz bir ruh hâlini, bir gerçekliği tanıtır. Ve gerçek hayatta, sözlerimi romanın 'kurgusal bir hayat' olduğunu kabul ederek söylüyorum, ki bu da tartışılır, bizi böylesine bir gerçekliğe hazırlar; benzer bir durum içinde olan insanları anlamamızı kolaylaştırır. Artık yeni bir durum bizim için aslında yeni bir durum olmayacaktır; çünkü onu daha önce bir başkasının yaşadıkları aracılığıyla tanıyoruzdur. Gerçi hayatta da, bire bir yaşantılarımız da böyle bir düzenek içinde, bize yeni bir yaşantıyı, belki de hiçbir zaman karşılaşamayacağımız bir insanlık durumunu gösterir. Bu, duyarlığımızı genişletir; diğer insanlara karşı hoşgörüyü artırır. Bu roman bize, bir gerçekliği daha göstererek, gerçeklik sınırımızı genişletmiştir."
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Çılgın Kız! Cehennemlik Koca! Bir cehennem hayat arkadaşının itiraflarını dinleyelim: Ey kutsal Koca, Efendim, kullarının en mutsuzu ben cariyenin sesine kulaklarını tıkama. Perişanım. Ayyaşın tekiyim. Kirliyim. Bu nasıl yaşam!Bağışla, yüce Tanrım, bağışla! Oy! bağışla! Nice gözyaşları döktüm! Dökeceğim de! Geleceğim yüz yüze kutsal kocayla!