Unutmayın ki, empati ve tevazuyu elden bırakmamak adına özeleştirisini her daim masaya meze eden saf kalplerin kendi dünyalarındaki masum tutarsızlıkları ve onulmaz sorgulamaları, karşı tarafa mağlubiyet imgesi yaratır. Bir müddet sonra ciddiye alınmayan tevazu, karşı tarafın dünyasında karşılık bulunmayacak değersizliğe gelir ki; çelikten katı fakat pamuktan hafif maskelerini takmış takıştırmış kişilerin, “ idare edilmişlik” dünyasında bir yedek kulübeye dönüşür. E yani sonuç itibariyle;
Nuri Bilge’nin de dediği gibi “ Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız, saygı hemen azalır hissedersiniz.”