Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nil

nil
@eaudenil
beni ağına düşürme insanlık, sen bana hadi işimizi bırakıp beş dakikalığına dans edelim diyorsun, ben elli yaşında o dansı nasıl anarız onu hayal etmeye başlıyorum.
Ağzımı açtığım zaman sesimi yitirdiğimi anladım. Başına gelmeyen bilemez; ses yitimi korkunç bir şey. Oysa orada yalnızca biraz ses istiyordum.
Reklam
Bugüne kadar yankıları yaşayan bir dinin, tabiatperestliğin ilahı Odin'in Karadeniz sahillerinden Fin iline akın etmiş bir Türk beyi olduğunu tahmin ediyorlar.
Sayfa 7
136 syf.
·
Puan vermedi
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh
8.3/10 · 6,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta bir baltaya sap olmadım ve kafam da hem şimdi, hem daha önceden de soyut işliyor, yani başkaları benim için ne yapsa, ben düşünüp de dengeye sokamıyorum hayatımı.
Sayfa 128Kitabı okudu
Görünüşte çok saygıdeğer, ağırbaşlı, ciddi insanlar ama onlara biraz daha yakından baktın mı, iç karartıcı, anlamsız ve ölü bir yanları var, öyle ki hasta edebilirler insanı.
Reklam
Ama gelişmek istiyorsak toprağın içine dalmalıyız. Onun için sana diyorum ki: Drenthe toprağının içine dik kendini, filizleneceksin, kaldırımın üstünde solup kuruma. Şehirlerde de büyüyen bitkiler vardır, diyeceksin bana, olabilir ama sen buğdaysın, senin yerin buğday tarlasıdır... Sana yeni bir şey söylediğimi sanmıyorum, hiç de yeni değil, ama sana özgü en iyi düşüncelerin zıddına gitmemeni diliyorum senden, o kadar.
Ben sanatçı değilim -ne kaba bir söz- düşüncesini bile insan yakıştırmamalı kendisine -insan sabırlı olmaz olur mu, doğadan sabırlı olmayı öğrenmez mi, buğdayın sessizce büyüdüğünü, her şeyin yavaş yavaş geliştiğini gördükçe sabırlı olmayı öğrenmez mi?-
İçinde bir şey sana "Sen ressam değilsin," diyecek olursa asıl o zaman var gücünle resme sarılmalısın, kardeşim, ancak bu yoldan susturabilirsin o sesi, yani yalnız resim yapmakla susar o; yok, kuşkuya kapılır da derdini dostlarına dökmeye kalkışırsan, enerjinden, en değerli gücünden bir şey yitirirsin.
Evet, benim gözümde, tabiatta fırtına dramının, hayatta da acı çekme dramının üstüne yoktur.
Ressamın ödevi doğaya büsbütün dalmak, olanca aklını kullanıp, olanca duygusunu eserine koymaktır ki, başkalarınca anlaşılır hale gelsin eseri.
Reklam
İş gömleği ve elindeki kırmızı bayracığıyla geçit bekçisi etrafa bakıp da bugün hava ne kadar kasvetli diye düşündüğü zaman ne görüyor, ne duyuyorsa zannımca, onu dile getirmek istedim.
Sanat kıskançtır, hastalık ona üstün gelsin istemez.
Canı isteyen üzülsün, ben bıktım üzüntüden. Çayırkuşu bahar günü ne kadar neşeliyse, o kadar neşeli olmak istiyorum.
Bana dilediğiniz kadar öğüt gönderebilirsiniz. İşime gelenleri tutarım.
Sayfa 109 - Ağustos 2011 basımı
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.