Özgürlük? Bağımsızlık? ya da Hapsolunmak? Himaye altına girmek? Kısıtlanmak? Şiddet görmek?
Hatırlayanlar olacaktır mutlaka Spirit adlı bir animasyon film vardı. Yabani atların yaşamını, özgürlüğü kısıtlanan bir atın özgürlük yolunda verdiği savaşı ve diğer atları nasıl organize edip, tüm varlığı ile özgürlük yolunda ilerlediğini anlatan bir yapım. Türkçe ismi ise "Özgür Ruh".
Biran okurken bu film aklıma geldi. Beyaz Diş'in hayat yolundaki çektiği tüm acıyı, edindiği tüm tecrübeyi, insanı, kurtları, köpekleri, kışı, şehri anlatan okuması gayet keyifli olan bir kitaptı.
Bir kurdun yaşamından aslında insanın yaşamını da çıkartabiliriz. Şu anki hayatımıza biraz uyarlarsak iş ortamını, çalışma şartlarımıza uyarlayabiliriz belkide...
Saatlerce bir kaç insanın emri altında didinip duruyoruz. Yeri geliyor Güzel Smith'in yaptığı gibi, üstlerimizce ortaya atılıp, rakiplerimizle bir güzel kavga ettiriliyoruz. Kazanan terfi alıyor, kazanamayan öylece kalakalıyor. Öğle yemeği gelse de yesek diye hapis gibi tutulduğumuz ofislerde, bant başlarında, masalarda, duvar önünde beton atarken, sıva yaparken saat sayıyoruz.
10 lira kazanırken, 5 lira yine onlara gitsin diye akşam yemeği yemek için dakika sayıyoruz. Kafa dağıtalım diye yılda 1 hafta gittiğimiz tatil için kazandığımız parayı yine onlara veriyoruz.
Bilmiyorum ama ben daha çok bunu bir kapitalizm eleştirisi gibi okudum. Kendimi sorguladım, çevremi izledim, sorular sordum. Hayat her zaman bir savaş içinde geçiyor. Beyaz Diş gibi; yaralanıyoruz, öğreniyoruz, ayağa kalkıyoruz ve yine savaşa devam ediyoruz.