Cusanus Tanrı'nın, merkezi her yerde olan ama çevresi hiçbir yerde olmayan bir daireye benzediğini söylerdi.
Merkezi her yerde olan ama çevresi hiçbir yerde olmayan bir daireyi düşünmek mümkün müdür? Tabii ki hayır. Ama, benim şu anda yaptığım gibi, ondan söz edebiliriz ve sizler de, geometriyle ilgili bir şeyden söz ettiğimi anlarsınız, ama geometri açısından imkânsızdır ve hayal bile edilemez. Dolayısıyla bir şeyi algılayıp algılamamakla ondan söz etmek ve ona bir anlam atfetmek, birbirinden farklı şeylerdir.
Bir kelimeyi kullanıp ona bir anlam atfetmek ne demek tir?
Çok şey demektir.
Eğer , yüreğinizde bir bulantı , kafanızda bir kuşku hissediyorsanız , eğer varlığınızda bir rahatsızlık, çevrenizde bir huzursuzluk varsa ,kader sizi seçmeye çağırıyor demektir .
Yaşamak bir tiyatro oyunu yahut bir savaş alanı ya da sadece her hamlede sona yaklaşılan bir satranç oyunu ... Hayatımız sürekli ilerliyor;istemli ya da istemsiz , istediğimiz gibi ya da değil ,bir şekilde ilerliyor.Bazen bir kaplumbağa yavaşlığıyla bazen de atlı kovalıyormuşçasına... Birgün yaşamımız çok ama çok uzaklardan bize el sallayacak, işte o gün ne hissederiz ne yaparız bilinmiyor.En çokta ihtimaller merak ettiriyor kendini ,acabalar kemiriyor içimi ,keşkeler sıkıyor yüreğimi .Kabullenemiyorum bu ilerleyişi .
Bir işaretler evreninin içinde doğarız ve psikanalitik bir perspektiften bakılırsa, bunun temel etkilerinden birisi kayıp tecrübesidir. Oidipus kompleksinin yasaklamalarıyla annenin kaybedilişi, eğitimin kısıtlamalarıyla beden hazzının kaybedilişi ve konuşma ile dilin üstlenilmesinin içerdiği farklı kayıp biçimleri. Ve kayıp arzuyu, bir zamanlar sahip olduğumuza inandığımız bazı şeyleri bulma özlemini yaratır. Sanat, medeniyet içinde bu arayışı sembolize etmek ve ayrıntılarına girmek için özel bir alan sağlar.
Duyabilirsiniz, dinlerseniz.
Şehir şarkı söyler.
Bir bahçenin dibinde, bir sokağın ortasında, bir evin damında sessizce durursanız.
O yüzden dinleyin
Dinleyin, daha çok duyulacak şey var.