Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Şehzade Mehmed'e Nasihat
Şehzade Mehmed'in pederleri Sultan 2.Murad'a müracaatı halinde aldığı birtakım nasihatleri ihtiva eden küçük bir eserdir. Bu nasihatler sadece Şehzade Mehmed'e değil bizlere de birer nasihat kabul edebiriz.
İhtiyarlığa Övgü ya da Sultan Murad'dan Fatih'e NasihatHarun Tuncer · Çamlıca Basım Yayın · 201067 okunma
·
Puan vermedi
"İslam medeniyetinin büyüklüğünü kendi insanımıza anlatmak, Batılılara anlatmaktan daha zor..."
Batı’nın empoze ettiği, sorgulama ve araştırma ihtiyacı güdülmeksizin kabul edilen bir şey vardır: Müslümanlar sanatta, mimaride ve daha önemlisi bilimde, tarihin önemli safhalarında geri kalmış, insanlık adına önemli bir katkıda
İlk defa bir kitabın ilk yorumunu giren kişi benim :). Aynı iki yazardan Sahte Balayı kitabını bayıla bayıla okumuştum,o nedenle direkt aldım. Beni Sahte Balayı kadar tatmin etmedi ama güzeldi, akıcıydı, tatlıydı. Mae, mutlu anını görmek üzerine bir dilek dilemesi üzerine yılın en sevdiği zamanı olan Noel haftasını tekrar tekrar yaşamak zorunda kalıyor. Ta ki doğru yapması gereken şeyleri bulana kadar. Tatlı bir romantik kurguya sahip. Aynı arkadaş ortamındaki çiftlerin çocuklaro olan Mae ve Andrew arasındaki ilişkiyi okuyoruz. Friends to lovers temasını sevenlerin seveceğini düşünüyorum. Birbirini çocukluktan beri tanımanın verdiği güveni,huzuru ve sevgiyi okumak hoşuma gitti ancak sanki cinsellik sahneleri çok hızlıya getirilmiş gibiydi. Bunu çiftimiz bile birbirlerine söylüyordu ;). Aynı zamanda aile ve arkadaşlık kavramları da ön plana çıkmış, bizim bayramlarda olduğu gibi onların da Noel tatilindeki aileleriyle geçirdiği günleri okumak hoştu. Ancak favorim oldu denemez, bir şeyler eksikmiş gibi hissettirdi. Tam olarak neyin eksik olduğunu anlayamasam da Sahte Balayı’na aşık olduğum için aynı etkiyi beklerdim. Ama yine de yılın bı zamanında okumak hoş olur, hafif ve tatlı bir roman arıyorsanız tavsiye edebirim :).
Bu kitap ile ilgili ne anlatmalıyım nereden başlamalıyım hiç bilmiyorum..
Kitap elime ulaştığında hatta ve hatta okumaya başladığımda bile kitabı bu kadar seveceğimi asla tahmin edemezdim. Otobiyografi okumayı sevsemde konusu itibariyle pek dikkatimi çekmemişti. Hırsızlık ve suç dünyası ilgi alanıma girmediğinden ve yeraltı edebiyatının gereksiz argo ve küfürlerle dolu kitaplarıyla tatsız deneyimlerim sonucu geliştirdiğim ön yargılarımdan olsa gerek..
Velhasıl kelam gelgitler yaşayarak da olsa sırf hediye olduğu için kitaba başladım.
Kitap yazarımız Jack Black in gerçek yaşam hikayesi..10 yaşında annesinin ölmesiyle başlayan, yük trenlerinde yollarda ve (büyük çoğunluğu) hapishanelerde geçen koskoca bir ömür.Yaşanmışlıklarla deneyimlerle dolu bir BAŞYAPIT..
Kitap kesinlikle çok akıcı.ortalarda biraZ yorulduğumu ve sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Ancak son 150 sayfanın bu kadar etkili ve vurucu olmasının sebebinin o beni yoran kısımlar olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Şu ana kadar okuduğum en samimi , en dürüst ve en ETKİLİ otobiyografilerin başında geldiğini gönül rahatlığıyla söyleyebirim.Hatta bir çok kişisel gelişim kitabından daha çok hayatı ve insanları tanıyabileceğiniz bir kaynak olduğunu da iddia edebirim.
Çalışmayı reddeden , ömrü boyunca macera peşinde koşan ve bulabildiği her fırsatta kitap okuyan kendi döneminin belki de en ünlü Hırsızı Jack Black in bizlere anlatacağı şeyler var.. Kesinlikle kulak verip dinlemeye değer..
Albert Caraco...Kendini peygamber ilan eden Caraco'nun intihara sürükleyen kitabı Kutsal Kaos’un Kutsal Kitabı Bir manifesto adeta
Kitap adında da anlaşılacağı gibi, adeta bir kaosun içine bizi bırakıyor. Bir anda bütün felaketlerle başbaşayız. Bir çoklu bir değişkenlik içeriyor. İnançlı bir insan mısınız, idealist veya umutlu o halde bu kitap
Merhaba bugün yeni bir kitapla geldim. Stefan Zweig hemen hemen herkes okumuştur fakat henüz yazarla tanışmayan biri varsa bu kitabı giriş kitabı olarak tavsiye edebirim. Kitap hem sürükleyici hem de Zweig tarzı tam anlamıyla görülebiliyor.
Kısaca konusundan bahsedeceğim. Zengin ve saygın bir yaşam süren Bayan Irene sekiz yıllık evli. Genç bir piyanistle gizli bir ilişki yaşıyor. Bu gizli ilişkiden haberi olan bir kadın Bayan Irene'nin kabusu olmaya ve türlü tehditlerle şantajlarla kadını müthiş bir korkuya sürüklüyor.
Stefan Zweig'ın çoğu eserini okumuş olmakla birlikte en beğendiğim yapıtlarından birisi diyebilirim. Oldukça boğucu ve oldukça rehavetli bir havası olan Zweig bu kitabında da sizi asla sıkmıyor, usandırmıyor. O boğucu, kasvetli havaya sizi soksa da bıktırmadan kitabın sonuna sürükleyebiliyor. 70 sayfadan oluşan bu öykü size bir film tadında gelecektir. Beklentinizi yükseltmek istemiyorum ama kitabın sonu bence güzel bitti. Irene bunu hakettin demekten kendimi alamadım nedense. Benim sevdiğim ve kısa olduğu için tercih ettim Zweig kitaplarıyla sizin de tanışmanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Gazeteci Hollynin tüm zamanların en iyi Beyzbol oyuncusu Pagei konu alan bir makale için beyzbol dünyasına adım atmasıyla hayatlarının bu noktada kesişmesi akıcı bir dille anlatılıyor. Pek beyzboldan anlamadığım icin baya bir kısmında oldukça sıkıldım...Aşk ve beyzbol sevenlere tavsiye edebirim ki bizde öyle bi spor yok. O yüzden boş verin gitsin...
