ne gam! Bu dünyada nasibim olan
pay dünyanın en küçük payıymış,
bir dakkalık nefretle unutulan
o sevda yıllarıymış!
terkedilmişler bile benden mutlu
diye yakınmıyorum güzelim,
beni asıl üzen, senin üzülmen
yazgıma şu gelip geçici benim.
nehirlerin en güzeli o zaman
benzer o güzele hayran kalana,
akan sularında olduğu gibi
yürekte de imgesi kalır, derin –
ışığında titreyen bir yürekte
senin ruhu arayan gözlerinin.
olmadım çocukluğumdan beri
başkalarının olduğu gibi –
görmedim dünyayı, nesneleri
başkalarının gördüğü gibi –
kandırmadı hüznümü, tutkuları
aynı ortak pınarların suları
aynı zevki duymadı yüreğim
aynı şevkle uyanmadı yüreğim –
sevdiğim her şeyi yalnız sevdim –
oturabilseydim ben de
israfil'in oturduğu yerde
ve o benim yerimde olsaydı eğer,
böyle yabani, güzel şarkı söyleyemezdi
ölümlü ezgilerle
onunkinden daha yiğit bir nota
yükselirdi göklere benim lirimden.