Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
acısını çok çektim bir zamanlar – gururun ve gücün umudunu bana yeniden vermeye kalksalar asla istemezdim bunu.
gurur, ne işim var şimdi seninle benim için kadehe doldurduğun zehrini bir başka mirasçına sun – ruhum, sen kendini üzme!
Reklam
güç mü dedim? Evet! Öyle sanırım onlar düştü, çoktan çekip gittiler giderlerse gitsinler ne yapalım – zaten gençlik hayaliydiler.
"Hislerim söz konusuysa asla iflah olmayacağımı biliyorum."
Reklam
umudun umutsuzluğunu duymamak elimden gelmiyordu...
Sayfa 16 - can klasikKitabı okuyor
İnsanlığı en çok hüzne boğan evrensel acı ne olabilir diye sordum kendime. Cevabım “ölüm ” oldu.
ne gam! Bu dünyada nasibim olan pay dünyanın en küçük payıymış, bir dakkalık nefretle unutulan o sevda yıllarıymış! terkedilmişler bile benden mutlu diye yakınmıyorum güzelim, beni asıl üzen, senin üzülmen yazgıma şu gelip geçici benim.
nehirlerin en güzeli o zaman benzer o güzele hayran kalana, akan sularında olduğu gibi yürekte de imgesi kalır, derin – ışığında titreyen bir yürekte senin ruhu arayan gözlerinin.
Reklam
olmadım çocukluğumdan beri başkalarının olduğu gibi – görmedim dünyayı, nesneleri başkalarının gördüğü gibi – kandırmadı hüznümü, tutkuları aynı ortak pınarların suları aynı zevki duymadı yüreğim aynı şevkle uyanmadı yüreğim – sevdiğim her şeyi yalnız sevdim –
helen, güzelliğin benim için eski çağın Nicea kadırgalarıdır, üstünde burcu burcu kokan bir denizin.
oturabilseydim ben de israfil'in oturduğu yerde ve o benim yerimde olsaydı eğer, böyle yabani, güzel şarkı söyleyemezdi ölümlü ezgilerle onunkinden daha yiğit bir nota yükselirdi göklere benim lirimden.
eskiden çınlattığı o kapıdan, bak, artık tek ses bile çıkartamayacak; günah çocuğu, garibim, düşünüp ürperecek içeride inleyen bir ölü var diyecek.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.