Hastalık gibidir sanatla uğraşmak, insanı insanların içinde yalnız bırakır; demişti Ateş belki de Ateş’i yazan ben... Şu an bunun bir önemi yok çünkü konumuz -hastalık ve sanat-
"Kim normal? Siz mi, ben mi?" Bu sorunun altında yazdığım bir eserdi. Yazarken hissettiklerimi, sahnelenirken görmek "iyi ki yazıyorum" dedirtti. Daha sonra da ana kahramanı canlandırmak ve gerçek anlamda sahne tozu yutmanın ne demek olduğunu gösteren bir yazımdı.
Eser hastalığını atlatan insanlara, çevrenin bakış açısı teması üstünden ele alınmıştır.
1.43 Rat GarajÜmit Dağcı · Vaveyla Yayınevi · 201810 okunma
"Tek merak ettiğim soru ne biliyor musun? Bizler Tanrı’nın defolu ürünleri miyiz?"
Bu soru birçok insanı rahatsız edebilir/etmelidir de... İnsanlar bilmedikleri veya şöyle ifade etmeliyim; yaşamadıkları, mahalle baskısıyla yaşamaya cesaret edemediği hayatlara iğrenerek bakarlar. Tanrıda yarattığı insanlar içinde farklı duygulara sahip insanları, gönderdiği kitaplarda dışlamıştır.
Eser, kendini arayan başarılı kişilerin -mesleki anlamda- karşılaşması ve birbirlerini -biteceğini bilseler de- tamamlamaya çalışmalarını anlatmaktadır.
Basılmadan önce okuduğum bir eserdir. Birinci bölüm bittiğinde kitapla ilgili düşüncelerim netleşmişti. Kahramanımız Aslı, benden/bizden biriydi ve kelimelerin içinde tanışmıştım, unutmak istemeyeceğim bir arkadaşım olmuştu. Geride yazanlar yanında olamadığım bir arkadaşımın başına gelenlerdi.
Normal olarak tanımlanan insanların da psikoloji olduğunu ve normal/anormal tanımlarının ayrımını yitirdiği bir eserdir.
Aşkın PeşindeZeki Marakoğlu · Vaveyla Yayınları · 201817 okunma
Bir an annesi ile göz göze geldi, tanıdık birini gördü o gözlerin içerisinde, kafasını önüne eğdi ve usulca sözcükler dudağından döküldü:
“ANNEME İYİ BAK BOŞLUK…”
Anne özlemini yazdığım romanlarda yaşadım, yaşıyorum ve yaşamak için yazmaya devam edeceğim. Ama baba özlemini yaşadığımı hissedemediğim için bu özlemimi yarattığım karakterlere yükleyemiyorum.
“Burada yazanlar içimden geçenler değil ama en azından içimden taşanların kırıntıları ve tamamı gerçek... Bu şekilde bitecek. Gerçeklikten dışarıya çıkmayacağım.”
-Kendi kitabım için “İnceleme” kelimesini değil de ne hissettiğimi anlatmaya çalıştığım deneme yazısı demeyi tercih ederim.-
Yazımdan bir parçayla başladım. Orada yazdığı gibi kırıntılar ama gerçekler. Belki sizler yazdıklarıma katılmayacaksınız belki de bana kızacaksınız. Hakkınız da yok değil... Çünkü her insan benim gibi şanslı -Şans kelimesini ters anlamda kullandım.- değil bu nedenle beni anlayanda az olacaktır.
Gerçekleri neden paylaştım? Bu soruyu siz sormadan cevaplamak isterim. Ben yazar olduğunu duyumsamak istiyorum. Yaşadıklarım da yazmaya başladığımda şekillenmeye başladı. -Aslında gönderemeyeceğim bir mektup yazdım.- Belki de içimi dökmek istedim.