Varlık Yayınları’nın 1957 yılında başladığı tiyatro serisinin ve Sabahattin Kudret Aksal’ın bu serideki üç kitabından ilki.
Kudret Aksal bu eserinde tersine dönen bir şemsiye vesilesiyle başlayan bir aşkın sonrasında gelişen olayları işlemiş. Cem ve Sevda arasındaki bu yıldırım aşkı Cem’in Süheyla adlı bir kadınla evli çıkmasından sonra sarpa sarıyor. Günümüzde de zaman zaman şahit olduğumuz bu olayları Kudret Aksal akıcı bir dille işlemiş.
Son olarak yazarın diğer tiyatro eserlerinin yanında daha sönük kaldığını da söyleyebilirim.
Keyifli okumalar:)
Kitabı okurken kafam sürekli Jack London’ın bu tarz olan(Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş…) kitaplarına gitti. Türkçe hali gibiydi kitap. Yılkı atının yalnız kalışı, bir grupla tanışıp kaynaşması, beraber kış şartlarında hayatta kalmaya çalışmaları, ettikleri kavgalar gibi şeyler benzerdi. Ama hikâyenin vermek istediği mesaj tabii ki farklıydı. Hatta son sayfalardaki “Eden bulur” alıntısıyla güzel bir şekilde özetlenebilir. Bunun dışında insanların ne kadar gaddar olabileceğini de güzel bir şekilde işlemiş Abbas Sayar.
Bunların dışında kitapta bilmediğim kelimelerin varlığı bazı cümleleri anlamamda zorlasa da genel olarak akıcı bir kitaptı. London severlerin ekstra zevk alacağı bir kitap olabilir.
Talip Apaydın’a olan sevgim bu kitapla birlikte katbekat arttı. Kendisi bu(Anadolu) coğrafyadan geldiği için kitaptaki köy ortamını muazzam bir şekilde işlemiş. Her karakteri ayrı ayrı çok güzel bir şekilde yansıtmış. Bununla birlikte olay örgüsünü iyi bir şekilde kurup kitabı akıcı hale getirmiş. Kitabı okurken resmen siz de orada bulunuyor ve ne olduğunu anlamadan vakit geçiriyorsunuz.
Gerçekten hikayesiyle, karakterleriyle, yazım diliyle çok beğendiğim kitap oldu. Keyifli okumalar:)
Necati Cumalı'yı Mine adlı tiyatrosuyla tanıdım ve çok beğendim. Bu da kardeşimin tavsiyesi üzerine alıp okuduğum ilk hikâye kitabı.
İçinde birbirine ana fikir olarak benzeyen hikâyeler barındırıyor. Bu hikâyelerde Cumalı, tanık olduğu olayları o dönemin toplum yapısını da aktararak güzel bir şekilde anlatmış. Yer yer bireysel karakterlere de yoğunlaşmış. Birtakım duygulara(intikam, hırs, ikiyüzlülük, saflık...) özellikle eğilmiş.
Kitapla ilgili beni rahatsız eden tek şey Yenilmeyen adlı hikâye. Üç kere okumaya çalıştım ama bir türlü kendimi içinde bulamadım ve bu yüzden okumadım.
Anlatım tarzı olarak Cumalı; sade ve akıcı bir dile sahip, hikâyeleri yer yer betimlemeler ile süslenmiş yer yer diyaloglar ile zenginleştirmiş dolayısıyla hikâyelere farklılık katmıştır.
İyi okumalar :)
Susuz YazNecati Cumalı · Cumhuriyet Kitapları · 2013955 okunma