Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak.
Basmakalıp laflara hakikaten itirazım yok. Asıl asabımı bozan şey, bu sözlerin afra tafrayla, kibirli bir memnuniyetle, kesin bir üstünlük duygusuyla söylenmesi ve buna harcanan zaman.