Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elif Aydoğan Akdağ

"Kendini insan olarak görmeyen, insan gibi mua- mele görmeyi de hak etmez."
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
"Gurur ve acıya dayanma gücü çoğu oğlanın yaşamında el eledir ve birbirini pekiştirir. Bu oğlanlar kendilerini ifade edemiyor değillerdir yalnızca, bundan (ağızlarını kapalı tutmaktan) gurur da duyarlar. Psikolojik huzursuzluk yaşadıklarında Titanik'in kaptanı gibidirler, heybetli şekilde güvertede durup gemiyle birlikte batarlar. Aynı şekilde güçlü ve cesaretli görünmek isterler. Ama oğlanlar elbette batan bir gemide değildir. Genç olmak, kendileriyle ilgili yüksek beklentilere sahip olmak, ebeveynleri memnun etmek istemek ve kendilerini pek de iyi tanımamak gibi olgu ve gerçeklerle mücadele içindedirler yalnızca."
Sayfa 194Kitabı okudu
"Bir ölümlünün yaşamında ölüm hariç herhangi bir mecburiyet yoktur."
Sayfa 287 - İthakiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan suretine bürüneli beri korkmadan geçirdiğim bir an anımsamıyorum: Daha yüreğimin ilk atışını duyuşumda bile. Aynı anda hem yaşama hem ölüme olan uzaklığı sayan o keskin, o yüksek tık sesi, Beni daha önce hiç duymadığım bir ürküntü ve telaşla sarsmıştı. İnsanlar her yanı ölçüp saymayı severler, anladım da, yaşamın yitip giden her bir saniyesine sihirbaz titizliğiyle eşlik eden bu sayacı bağırlarında nasıl taşıyabilirler?
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Dostunuz ne içindir ki onu zaman öldürmek için arayasınız? Onu hep yaşanası zamanlarda arayın. Çünkü o sizin ihtiyacınızı karşılamak için vardır, boşluğunuzu doldurmak için değil."
Reklam
"Keder varlığınızda ne kadar derin bir oyuk açarsa, taşıyabileceğiniz sevinç o kadar fazla olur."
"Çünkü gönülsüz pişirilen ekmek acı olur ve ancak yarısını giderir insanın açlığının. Eğer üzümleri istemeye istemeye ezerseniz, gönülsüzlüğünüz şaraba zehir katar."
"Kim olduğunu bilmemesi garip değil miydi? Dış görünüşünü kendinin belirleyememesi de akıl alır şey değildi. Kendi oluvermişti işte. Arkadaşlarını seçmek elindeydi ama kendi kendisini seçmemişti. İnsan olmak bile onun fikri değildi!"
"Ben değilsem kim? Şimdi değilse ne zaman?"
"Yeniğim. Yenemediğim sürece yenik olacağım hep. Nasıl yenerim? Yenildiğini bilmeyen kişiyi yenemezsin."
Sayfa 372Kitabı okudu
Reklam
-32'de cezaevinde bir Memedimiz vardı bizim. Kara, kavruk oğlan. Sovyet sınırındaki bir karakolda askerlik yapmış. Sonra gelmiş memlekete; bir gün kahvede, "Rusların karakolları fena değildi, aç değildiler," gibi bir söz etmiş. "Komünist oldun," deyip bizim yanımıza tıktılar bunu. Beş vakit namazında. Cin gibi bir oğlan. "Okuman, yazman var mı?" dedik. "Harfleri tanıyorum da birbirine vuramıyorum," dedi. Okuyamıyordu. Epeyi kaldı bizimle... Bir gün "Ne vakit gözü açılacak, ne vakit gerçekleri görecek bu halk," gibisine dertleşiyoruz. "Baba," dedi, "bu millet de benim gibi, harfleri tanıyor da daha birbirine vuramıyor."
Sayfa 124Kitabı okudu
Öff... Baba'nın bir sözü geldi aklına: "Taşları sürekli dönen bir değirmendir kafa dediğin, ya evlat, arasına bir şey koymadın mı kendi kendini öğütür, sakatlanır. Ya evlat!"
"...... bir keresinde bana aktardığı sözleri hatırlamaya çalışıyordum; ikisi birdir, yaşam ve ölüm, uzanırlar yan yana..."
Sayfa 284Kitabı okudu
"Onurlu insanlar da pekala yasadışına itilirler, yine de gölgeleri küçülmez."
Sayfa 275Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.