Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ona dokunma fikri yanlış ve imkansız geliyordu, vahşi bir hayvanı elime almak gibiydi.
Kapının üstüne kocaman harflerle şu kazılıydı: İNSAN NE Kİ ONU ÖNEMSEYESİN.
Reklam
"Geri dönmen mi gerekiyor?" diye sordum. "Hemen değil. Güneşin batışını izleyecek vaktimiz var." Tekrar tırmandık ve güneşi bulamadan, komik olacak kadar uzun bir süre yürüdük. "Merak etme, bulacağız onu," dedi lvan. "En geç yarın sabah." Onunla yarın sabaha kadar yürümek ne muhteşem olurdu diye düşündüm.
Ivan gözlüğü olmadan ve ıslak saçla farklı görünüyordu. Pofuduk bir köpeği ilk kez ıslak görmek gibi olduğunu söyledim. "Analojine göre ben pofuduk köpeğim?" dedi. "Evet. Her ne kadar pek çok açıdan pofuduk bir köpeğe hiç benzemesen de." "Pofuduk bir köpek gibi değil miyim? Kalbimi kırıyorsun."
Yaradılışın ikinci aşamasısın sen. Boş uzayı ve çölü dolduruyorsun. Son için araç olabilirsin ama o son her şeyin başlangıcı. Sensiz hiçbir şey yok burada - yaradılış için zemin yok.
"Eserler," diye yumurtladı Gary, nöbet geçiren biri gibi. "Çerçeveler. Ne gördüğümüzü kim seçiyor?"
Reklam
Yaradılışın ikinci aşamasısın sen.Boş uzayı ve çölü dolduruyorsun.Son için araç olabilirsin ama o son her şeyin başlangıcı. Sensiz hiçbir şey yok burada,yaradılış için zemin yok.
Tren istasyonunda insanlar kahve içiyor ve gazetelerini okuyorlardı. Yaşamın, insanların çalıştığı, uyanık kaldığı ve bir şeyler başarmaya çalıştığı -kahvenin olayı buydu zaten- gerçek yaşamın devam ettiğini görmek iyi hissettirdi.
Herhangi bir dine inanmıyordum, takım oyunlarında yer almazdım ve çok uzun bir süredir kendimden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettiğim tek yer orkestra olmuştu. Çabalayabildiğim ve aynı zamanda kendimi unutabildiğim bir yer.
Derinlerde bir yerde, iyi hissetmek için yeteneğim var. Biliyorum.
183 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.