Öncelikle kitapla alakalı söylemek istediğim şey, kız karakterinin ahmak davranışlarının insanda uyandırdığı kusma isteğiydi. Kitabın başında yaşadığı trajik olaydan sonra ailesinin mafya olduğunu yeni öğreniyor gibi davranıyordu sürekli. Bir adamın ölümünü bu kadar hayatını yaşanılmaz hale getirecek kadar önemsiyorsa, babasının mafya olduğunu bilerek davranmasını önerirdim. Sonra olanlar karşısında ağzı açık ayran budalası gibi tepkiler vermezdi ve en azından bize de artık bu kadar da saçmalamış olamaz dedirtmezdi. Kitabı okurken hissetiğim en belirgin istek, sürekli tekrara düşmelerinden ve klişe sahnelerden dolayı kitabı yarım bırakmaktı. 300 sayfa asla olay örgüsü ve insanlar değişmiyor. Hep aynı konunun üzerinde, farklı mekanlarda okuyorsunuz. Mesela kız koşuya çıkıyor, bakıyor çekimine kapıldığı adam. Havuza giriyor, tesadüfen yine o. Su içiyor, ne hikmetse yine orada. Adam işini gücünü bırakıp, hayatı buna bağlıymışcasına neredeyse iç güveysi gibi nişanlısının ailesinin evinde yaşıyor ve bunun nedeni nişanlısının ablasına duyduğu cinsel çekim… Erkek karekteri ayrı bir dünya, ona söyleyecek çok lafım olmasına rağmen, söyleyebileceğim en belirgin şeyler çifte standartları olan, had hudut bilmeyen, kendi ile olan çelişkeki ruh haliyle insanı yormaktan başka hiçbir duygu hissettirmeyen bomboş birisiydi. Kitabın içinde bahsedemeyeceğim kadar saçmalık, bir o kadar da türk dizisi tadın da sahneler vardı. Bir kitap sitesindeki yoruma istinaden şans vermek için aldım, tamamen vakit kaybı olarak nitelendiriyorum. Bu puanı da basım ve çeviri için veriyorum.