Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Yağmur Güler

Elif Yağmur Güler
@elifyagmurguler
Okur, okur, hep okur, daim okur. Okumakta huzur bulur.
Unutma, yaşamak için ölmelisin! İyi yaşamalısın, iyi ölmelisin!
Sayfa 41 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
En büyük şeytan gerçekten gazaptır, çünkü melekler bile onun şerrinden kaçar.
Hasetçilerin eline küçük bir tutamak geçmeye görsün. Habbeyi kubbe yaparlar, büyüklerin kalplerini ateşe verirler. Yangın çoğunlukla çer çöpten çıkar, sonra asırlık ağaçları yakar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nitekim kurdun kafasını, halkın koyunlarını paralayıp gözyaşını akıtmadan koparmak gerekir.
Canavar sürüye saldırırken çobanın uykusu cinayet olur.
Reklam
O gözlerde aşkı gördü ve bütün tereddütlerin uçup gitmiş olduğunu anladı. Kendi gözleri de aşk doluydu.
Nereden ve nasıl geleceğini bilmeden, kesintiye uğramış hayatını tekrar harekete geçirecek bir dürtü, uyarıcı, itici bir güç bekliyordu. Bu arada günleri avare, plansız programsız, tembel ve yararsız, geçip gidiyordu.
O olduğu için seviyorlardı onu. Sürgünden dönmüş bir prens gibi hissediyor, kendini içinde bulduğu bu yumuşacık dost canlısı ortamda, yalnız kalbi filizlenip tomurcuklanıyordu.
Kendini akıntıya bırakıp sürüklemek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak.
Reklam
Hep hayal ettikleri periler ülkesinin prensiyle çok az insan karşılaşabilmiştir.
Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kudurmak yerine kem küm edip isabet buyurdunuz dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm, çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil. Size desem ki gökteki ay bir kalıp peynirdir, hemen bu fikrin müridi olursunuz, olmasanız da reddetmezsiniz, çünkü benim dağlar kadar dolarım var.
Uyku onun için unutmak demekti; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu. Hayat onu kaygılandırıyor, sıkıyor, zaman ise eziyet gibi geliyordu.
Yaşamayı arzu etmeyen bir hayat, sona erme yoluna girmiş demektir.
Bir günde tam yirmi dört saat vardı. Kendisiyse çok güçlüydü. Nasıl çalışacağını iyi biliyordu, bütün kaleler önünde yıkılacaktı.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
173 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.