"Kimi uzmanlara göre rüyalar, özellikle de kâbuslar yüzleşmemiz gereken derin korku ve anksiyete durumlarıyla ilişkilidir. Başka bir deyişle, rüyalar zihne açılan gizli geçitler gibidir. O geçitlerden geçerek derinlere inen yolu izlemek, bu sayede o güne dek bastırılmış durumlarla yüzleşmek, kişinin içinde bulunduğu durumu ve onu nasıl aşacağını anlamasına yardımcı olabilir. Tıpkı iki boyutlu bir film karesini izler gibi, rüyada gördüğünüz sembollerin ve mesajların izini sürerek üçüncü boyuta ulaşabilir, böylece filmin finalini tahmin edebilirsiniz."
"Ellerini Allah'a açmıştı Sultan... Kostantiniye bir başlangıçtı. Kadim bir düşün uyanışıydı sadece. Nasıl ki İskender güneşin solduğu yerden güneşin doğduğu yere yürüdüyse. O da güneşi izleyecekti. Işık hiç batmasın diye. Uçsuz bucaksız bir imparatorluğun üzerinde sonsuza kadar parlasın diye. Türk, Acem, Frenk, dünyanın bütün milletleri... Beyaz, sarı, siyah, dünyanın bütün ırkları... Yahudi, Hristiyan, Müslüman, Şaman, dünyanın bütün dinleri... Hepsi hükümdarlığında birleşecekti. Hepsi aynı bayrağın altında toplanacaktı. Hepsi tek bir milletmiş gibi yaşayacaktı. Ve bu büyük milletin kalbi, Kostantiniye'de atacaktı."
"Çocukluğumuzda koşturduğumuz kaldırımlar iki yandan usulca akıp gidiyordu, anılardan sızan görüntüler, sesler, sokak lambalarının solgun ışığında parçalanıp dağılıyordu. Ne kadar fazla anı vardı bu sokaklarda yaşanmış."
"Hepimizin bir tek ortak özelliği vardı: İnsan olmak. Farklı inançlara, farklı etnik kökenlere, farklı cinsiyetlere, farklı dünya görüşlerine sahip olsak da hepimiz insandık."