Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

"Saçlarının tarağın dişleri arasında düzene girmesi hoşuna gitmişti. Keşke hayatında da bir tarak bulsaydı da, arap saçına dönmüş hayatının üzerinde gezdirip onu bir şekle sokabilseydi! Kör düğüm olmuş yerleri de bir makas darbesiyle kestirip atabilseydi! Hayat insan saçı gibi değildi. Öyle kesip atılamıyordu bir kenara. Kırmızı'nın elinde hayatın düğümlerini çözecek ne bir tarak vardı ne bir makas."
Sayfa 68
Reklam
"Gökteki ay ortalığa gümüşi bir aydınlık saçıyordu ama bu aydınlık insanların kalbine dek ulaşamıyordu. Ya da ona öyle geliyordu. Ya da sadece onun kalbine ulaşamıyordu. Gökte ay var, insanların yüreğindeyse acı, diye derin bir iç geçirdi. Ayın ışığını kalbimize almayan bizleriz belki de, derken dalıp gitti. Kim bilir tam o an kaç insan daha kendisi gibi acı çekiyor, korkulu bir rüyanın içinde kâbuslarla boğuşarak uykusundan uyanıyordu. Yeryüzünün sakinlerinin kısmetine düşen ay değil acıydı. Gökyüzünün biricik sakini Ay ise dünyadaki acılardan bihaber, sükunetle ışıyordu."
Sayfa 18
"Burada işler, hiç de öyle tereyağından kıl çeker gibi kolayca hallolmuyor. Tam tersi, her yeni gün, sezaryen doğumla gözünü dünyaya açıyor..."
Sayfa 29
Geri1105
1.579 öğeden 1.576 ile 1.579 arasındakiler gösteriliyor.