Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mental.qower

mental.qower
@ellanurce
NE MUTLU SANAa ..⁠。⁠*⁠♡ İg@mental.qowers
mental.qower

mental.qower

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach
8.3/10 · 67,3bin okunma
Reklam
Necip Fazıl Kısakürek
Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölünce yıkanmazdık.
@alaraikaya dan alıntılanmistir
Kafamda açıklarken daha zeki gözüküyordum gel gelelim bence işe yarıyor... Toplum içinde konuşma yapmak en büyük korkulardan biri biliyorsunuz değil mi? Yani aslında bir parçası olduğumuz toplumdan epey epey korkuyoruz.Akrobasi dersi alıyordum, orada (@havadaakrobasi mükemmel bir konuşma yapmıştı beynime kazınmış... Bize tüm gün üzerinde çalıştığımız akışı sergilememiz gerektiğini söylemişti ders sonunda, ben de gerildim baya (Yapamıyordum hareketleri) Sonra oturup "aslında ne kadar insan, titriyor olmanız hareketleri yaparken" diye söylemişti o kadar o kadar içime işlemiş ki o cümle... "Aslında ne kadar insan" Ne zaman kendimi utanç duygusuna kaptırıyor olsam karşımdaki insanın gülümsediğini görüyorum. Başkasının utancında çok samimi bir şeyler hissediyoruz, empatiyi çok rahat kuruyoruz... bilmiyorum bana insanları birbirine yakınlaştıran, böyle o yüksek yüksek karizmatik duvarlarımızı yıkan bir şey gibi geliyor bana kendine gülmek... hoş yani... neyse... ha bir de o çalışıp yapamadığım hareketi o konuşmadan sonra yapabilmiştim, meğerse kendimden bile utandığımdan kimse izlemiyorken bile yapamıyormuşum, utanç ve korku ortadan kalkınca akış gerçekten akış oldu... (: @havadaakrobasi sizi çok özledim❤

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kazanalım derken kaybettiğimiz zaman
Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının git- tikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar taa yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu. Oysa zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti. İnsanlar zamandan tasarruf ettikçe, zaman azalıyordu.
nisan'ın öyküsü
rivayete göre yüzyıllardır ekim'i bekler dururmuş. ma vi dünya güneş'in etrafındaki dönüşünü her tamamladığında; bu Kez Kavuşacaklarını umut eder, zaman geçtikçe gelen yeni yılın ötekilerden farklı olmadığını anlarmış. bilmezmiş Ki Kavuşurlarsa zaman duracak, boyutlar birbirine Karışacak... bilmezmiş, Kavuşurlarsa varlar yok olacak.
Reklam
"Çok Fazla Güneşli Gün Çölle Sonuçlanır"
"Şöyle bir ispanyol atasözü var Çok fazla güneşli gün çölle sonuçlanır. Dürüst olmak gerekirse, ilk başta parlak ve güzel halinden etkilendim. Çünkü o zamanlar çok bitkin ve üzgündüm. Ama zaman geçtikçe acını ve saklamak istediğin şeyleri öğrendim. Onlar sayesinde seni daha iyi tanıdım. Ve sana daha çok aşık oldum. Bu yüzden, umarım içinde bulunduğun fırtınadan çok fazla nefret etmez ya da gücenmezsin. Tüm fırtınalar dinmeye mahkumdur. Herkesin kendi fırtınası vardır. Ama fırtınayı yaşarken, yanında birinin olması daha güvende hissettirmez mi?"
ZOR GELİYOR, BİLİYORUM.
Karar vermek, adım atmak, olan bitenle başa çıkmak. (olmayan ve bi türlü bitmeyenler dahil) yalnız hissediyorsun Kendini. ayrı düşmüş, eksik Kalmış, uzaydan gelmiş gibi.
Dostoyevski
"Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum."
Reklam
Kısa bir hikaye:))
Necip Fazıl Kısakürek henüz genç bir delikanlı iken voleybol oynayan genç bir kıza aşık olur. Kızın maçlarını hiç kaçırmaz ve bir süre sonra kıza açılmaya karar verir. Bunu da bir şiirle yapmak ister ve sonra o meşhur şiirin ilk dört misrasını bir kâğıda yazarak kızın eline tutuşturur; Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Voleybolcu kız diğer gün öğleden sonra Üstad'ın yanına gelir ve O'ndan hoşlandığını ancak bir kişinin daha olduğunu söyler. Üstad hayatında sevdiği kimse kalmayınca kendisini arayıp bulmasını söyler. Aradan aylar yıllar geçer ve kız Üstad'ı bulur. Artık sadece sevdiği kişinin O olduğunu söyler. Bunun üzerine Üstad cebinden iyice eskimiş olan bir kağıdı çıkarır ve şiirin son dört misrasını okuyup uzaklaşır oradan; Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar.
Kaderin Kodu
İyileşmeye niyet edenin mahsulü mutluluktur.
"Sen yapamazsın! Sen şöylesin, böylesin!"
İşte bizim kodlamalarımız bu evrelerde başlıyor. Peki, anne o kodlamayı niye veriyor çocuğa? Çünkü kendisi de aynı kodu aldı. Ayrıca anne, bu kodlamayı yaparak bilinçaltında "Bizi bırakıp gitme!" diyordur çocuğa. "Bağlarını bırakma..." Hiçbir anne bu telkini bilerek vermez, ama aile birliğinin bozulmasını da istemez. "Sen de bizim gibi ol ki çok fazla ileriye gitme, böylece aile birliğimiz bozulmasın..." Hepimizin annesinin kodlarında bu var, dolayısıyla bizlerde de var. Dönüştüremediğimiz sürece de kalacak
-Cahit Zarifoğlu
"Muazzam bir ihtimalsin. Gökyüzüne dokunmak gibi. Tüm maviliklerin sahibi olmak gibi Hani nasıl desem' MUTLU OLMAK GİBİ."
269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.