Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asker Mustafa
"...Uğrunda savaştıkları kişiyi övüyorlar, uğrunda öldükleri kişi için türkü söylüyorlar, hepsi dünyalar kadar çoktur, öldüler, öldüler ve dünyada onlara yer yok..."
Sayfa 482 - Alfa YayıneviKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Yeni Dünyalar Keşfetmek
Bu kitabı aldım çünkü bana daha önce hiç bilmediğim bir şeyden bahsediyor.Yani benzersiz bir kitap. 1000Kitap uygulamasında beni en çok etkileyen şeylerden birisi de yeni şeyler keşfetme heyecanını bana yaşatmayı başarması. Bazı insanlar okudukları kitaplardan alıntılar yapmışlar ve ben o kitabı ilk defa duyuyorum.Yeni bir ülkeye gitmenin yeni bir şeyden haberdar olmanın getirdiği sevinç kaplıyor içimi.Ve o kitapları okuyan ve beni haberdar eden bu insanlara teşekkür ediyorum sessizce.İyi ki varsınız güzel okurlar diyorum. Bu kitapla ilgili asıl incelememi de bu duygusal girişin ardından yapacağım, çok bekletmeden.
Kervansaray Ateşlerinin Başında
Kervansaray Ateşlerinin BaşındaElsa Sophia von Kamphoevener · Alfa Yayınları · 202022 okunma
"...doğaya bağlılık masallara da yansımıştır, öyle ki her değişik iklimin yaşandığı yerde buna uygun masallar anlatılırdı. Anadolu'da her çeşit iklimin mevcut olduğu bilinir; doğu bölgelerinde sert iklim koşulları, Anadolu'nun içlerinde daha ılıman, güneyde ise yumuşak deniz iklimi. Kökenleri birbirine yakın olsa da doğudan çıkan masallar sert ve korkutucuyken, iç bölgelerdekiler daha ayrıntılı ve uzun, meyve ve gül yetişen güneydeki masallar ise daha sevgi dolu ve neredeyse hayalcidir."
Sayfa 13 - Alfa YayıneviKitabı okudu
" ALLAH selamet versin... ALLAH'a emanet... Selamet ve emanet sözcükleri, bir masal anlatıcının her masalda kullandığı ve anlattıklarının özünü ortaya koyan sözcüklerdir. Bu masalların geldiği diyarlarda Allah'sız bir iş yapılmaz, insana ruh ve akıl bahşeden Allah'a derinden bağlıdır herkes."
Sayfa 11 - Alfa YayıneviKitabı okudu
Erkeklerin bana taktığı bu isim, hayatım boyunca en gurur duyduğum şey olmuştur ve beni en mutlu edecek şey ise masallarımın dünyayı dolaşması, aynı ilgiyi görmesi ve okuyan birinin "Teşekkürler Dost Masalcı" demesidir. Hepinize Allahaısmarladık! Elsa Sophia von Kamphoevener
Reklam
Şimdi en ilgi çekebilecek şeyden bahsetmek istiyorum; doğa ya bağlılık masallara da yansımıştır, öyle ki her değişik iklimin yaşandığı yerde buna uygun masallar anlatılırdı. Anadolu'da her çeşit iklimin mevcut olduğu bilinir, doğu bölgelerinde sert iklim koşulları, Anadolu'nun içlerinde daha ılıman, güneyde ise yumuşak deniz iklimi. Kökenleri birbirine yakın olsa da doğudan çıkan masallar sert ve korkutucuyken, iç bölgelerdekiler daha ayrıntılı ve uzun, meyve ve gül yetişen güneydeki masallar ise daha sevgi dolu ve neredeyse hayalcidir.
Unutulmaması gereken başka bir şey, Türkiye'de bir masal anlatıcının eleştiri yapabilen ve bunun için yargılanmayan tek insan olduğudur. Bir masal anlatıcı masal anlatırken, halkın içinde olan ama kimsenin dile getiremediği şeylerden bahsederdi. Bir sultana, vezire, değersiz zenginlere ve tüm zayıflıklanı barındıran güçsüzlere halkın ne düşündüğünü açıkça anlatmaktan çekinmezdi. Güç sahibi insanların, masal anlatıcılanından korkmaları ve halk isyanlarında hepsini barış olana kadar bir yere kapatmaları bundan kaynaklanırdı.
Fehmi'nin bana verdiği sorumluluklar şunlardı; masallar asla kaleme alınmayacaktı ve başka localara ait olan masallar kesinlikle anlatılmayacaktı. Bu yükümlülüklerimi yerine getirdim, ama Türkiye'deki göçlerin durmasıyla birlikte bu masalların unutulmaya yüz tutmasına gönlüm razı olmadı ve yaşasaydı Fehmi'nin de karşı çıkmayacağından emin olduğum için hazine değerindeki bu masalları kaleme almaya karar verdim. Bunu yaparken benim için en önemli şey, bu masalların Türklere ait olduğunu unutmayarak, Arap veya İran masallanıyla bütünleştirmeden kendi özelliklerini korumalarıydı.
...bir masal anlatıcının başka bir topluluğa ait olan masalı anlatması yasaktı. Böyle bir şey olduğunda bu suçu işleyen, at hırsızlığı kadar ağır sayılan bu suçtan yargılanırdı, nitekim bu suç Doğu ülkelerinde en büyük suçlardan biri sayılırdı. Hırsız aşağılanır, ona ne su ne de ekmek verilirdi. Tanınmadığı bir diyara göç etmesine izin verilirdi sadece. Anadolu'nun masal hazinesinin el değmeden günümüze kadar ulaşmış olması, bu düşünsel eserlerin ne kadar ağır şartlarda korunduğuyla ilintili olabilir.
Reklam
ALLAH selamet versin... ALLAH'a emanet... Selamet ve emanet sözcükleri, bir masal anlatıcının her masalda kullandığı ve anlattıklarının özünü ortaya koyan sözcüklerdir. Bu masalların geldiği diyarlarda Allah'sız bir iş yapılmaz, insana ruh ve akıl bahşeden Allah'a derinden bağlıdır herkes.
Yalanlar, insanların en derin gerçekliğini gösterir, çünkü yalanlar görünmeyen sözlerin seslerini sunan rüyalarla aynıdır.
Gülmek
Dinle ey dost ve kardeş; eğer bir deven varsa o zaman onu yavaş sürmeye özen göster, çünkü yumuşak çöl kumuna alıştıkları için sert dağlık yollar, onun ayaklarını acıtır, sen onun yumuşak ayaklarını düşünmek zorundasın. Eğer bir atın varsa sırtında hafif olmaya çalış ki seni bir bulut gibi taşırken rüzgarla yarışabilsin.
Sayfa 52 - Alfa/ EdebiyatKitabı okuyor
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.