“Bulutların kararttığı göğe baktım, hayatın niye bu kadar karışık, niye bu kadar anlaşılmaz olduğunu düşündüm.”
Kitabı okurken de yukarıda belirttiğim alıntı gibi karışık duygular içerisindeydim. Ne düşünmeliyim Cemile için ya da sessiz, kimsesiz Danyar ve tabii bir de “kiçine bala” yani Cemile'nin kaynı olan karakter için. Bu üçlüyü hikâye boyu kiçine baladan okuyoruz.
Daha önce Aymatov'dan iki kitap okudum ve sevmiştim net duygumu ifade edebiliyordum kitaplara karşı.
Okuduğum iki kitabı Selvi Boylu Al Yazmalım ile Toprak Ana idi. Ancak Cemile kitabında aşırı arafta kaldım. Çok iyi ya da kötü diyemiyorum okuyan arkadaşlarım var ise görüşlerinizi merak ediyorum mutlaka yoruma bekliyorum. Benim gibi Cemile kitabında arada kalan oldu mu ya da benim gözümden kaçan başka bir bakış açısı yakaladınız mı yazın lütfen.
Yakın zamanda okudum. Ve ben abartıldığı kadar olmadığını farkettim. Ben çok iyi bir aşk öyküsü sanıyorken (çünkü öyle aksettirilmiş) hayal kırıklığına uğradım. Kitabın sonuna kadar hep onu bekledim. Tatmin olmadım.
Benim de en haz etmediğim şey. Bide şirinlik yaparak kandırmaya çalışıyorlar. O kadar kitabım gitti ki. Geri gelen kitaplarımda hiç verdiğim gibi gelmedi.