Yanlış hatırlamıyorsam Yılmaz Özdil ya da Emin Çölaşan'ın bir köşe yazısında ilk kez haberdar olmuştum bu kitaptan. Ülkenin bazı durumlarını betimlemek için ''Marquez'in Kırmızı Pazartesi kitabını okumayanınız yoktur'' diyordu yazıda. Ve devam ediyordu. İçimden ''yooo ben okumadım'' demiştim. Şimdi okudum. Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk