Biz Afganlar hep aşırı hüzünlüyüzdür, değil mi? Bazen gamkâriye öyle bir gömülürüz ki, kendimize acımaktan boğulacak gibi oluruz. Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, zendagi migzara, deriz: Hayat devam ediyor. Ama benim şu anda yaptığım, kadere boyun eğmek değil; yalnızca gerçekçi olmak.