Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bu kadar güzel gülerken bunca öfke neden Neva?” Başımı öne eğip her şeyi boş veren umursamaz bir havayla homurdandım."Çünkü insanlar içimdeki neşeyi söndürüyor,Seyit Ali.Belki kulağına çok saçma ya da salakça gelecek ama gerçek bu.Onlar benden öfke istiyor,nefret istiyor çünkü kimse gülen insan görmeye tahammül edemiyor ve çomak sokmaya çalışıyor.Benim çevrem böyle…Hatta yine saçma gelecek ama…”Derin bir nefes alırken dünyanın bütün yükünü sırtlanır gibi hissettim."Bugün ailenin yanında kendimi gerçekten iyi hissettim.Orada neden bulunduğumu düşündüm ama mutluydum nihayetinde,önemli olan da bu değil mi?”
Sayfa 271Kitabı okudu
Söyleyin Leyla'ya beni unutsun.. Köprü'yü,Emirgan'ı, Bakırköy'ü,silsin aklından Bastırsın içindeki martı çığlıklarını, Nasılsa yıllardır taş bastık bağrımıza, İnsanların içinde, Unuttuk biz olmayı, Yalnızlığa alıştık, Evlenip barklanıp Çoluk çocuğa karıştık, Ben O'nu çok üzdüm, çok ağlattım, Affetsin, Söyleyin Leyla'ya beni unutsun..
Sayfa 69 - Ötüken neşriyat
Reklam
Ustam Aklım firarda Gözbebeklerimde müebbet hüzün Dilimde ay kesiği bir yara Düşüm kırık dökük Umudumun boynu bükük Bir öksüzün omuzlarında sukut Yüreğim sana emanet ustam sıkı tut
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Alp Batır'ın Jasan Kızıl denilen yerde 80 m ücahitle beraber şehit ol­ması, Türklerin heyecanının had safhaya varmasına vesile oldu. Hele, Alp Batır'ın çoluk çocuğuna ve kadınlarına görülen insanlık dışı mezalimler Türklerin intikam hissini bir kat daha da kamçılamıştı. Burada Alp Batır'ın oğlu Koca Akın'ın karısına yapılan işkenceyi anlatmadan geçemiyeceğim. Koca Akan'nın evdeşi hamile idi. Çinli as­kerler bu hanım ı esir alırlar. Cesur bir kadın olan Taşbala hanım, Çinlilere karşı gelir. Hakaret eder. Bu durumu hazmedemiyen konkıvzılar, hamile kadının karnına sün­gü saplarlar. Süngünün ağır darbeleri altında yere düşen Taşbala hanım, karını delik deşik, kan revan içinde yığılır, kalır. Çinli askerler de öldü, zannıyle giderler. Fakat, öldürmiyen Allah, öldürmez. Sonradan Taşbala hanım yaralı olarak kurtulur. Bir erkek çocuk dünyaya getirir. Tomık adı verilen bu çocuk bugün İstanbul'd a hayatta bulunmaktadır. Alp Batır'ın durumundan oğulları Elishan ve Koca Akın geç haber alırlar. Hızla, Jasan Kızıl'a gelen Elis Han ve kardeşi Koca Akın, çekil­mekte olan Konkıvzılarla karşılaşır. Burada gecenin kör karanlığında çetin bir müsademeye tutuşur. Sabahleyin Çinlilerin 200 kadar ölü vere­rek kaçmış olduklarını görürler...