Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emir Saye

Sabitlenmiş gönderi
Kendisini savunamayanın intikamını almak adaletin görevidir.
Sayfa 592Kitabı okudu
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
Muhtelif 1
Muhtelif 1Altay Cem Meriç
8.7/10 · 439 okunma
...hukuk nihayetinde meşru bir güç ile cebir uygulama salahiyetidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sosyal yapıda, temel direklerden sayılan siyasi yapılanmalar, iktisadi yapı vb onlarca hususta değişiklik olmuştur. Bunlar kavranmadan layığınca fıkıh üretilebileceğine kâni değilim. Bunların kavranmasının sanıldığı gibi çok basit bir konu olmadığını bilmekteyim. Yani bir iktisat tarihi, bir siyaset tarihi eseri okuyarak olacak bir iş değildir. Gerçekten çağı kavrayabilmek, ciddi bir entelektüel emek gerektirmektedir. Aksi halde elma ile armutları mukayese edip sonuçları "Allah bunu istiyor." biçiminde ifade etmekten öteye geçilemez.
Şeytan Ayetleri Kitabı ve Garanik Kıssası hakkında
İslam dünyası fikrî itiraza fikrî karşılık vermeyi, retoriğe retorikle, mizaha mizahla karşılık vermeyi umarım öğrenecektir. Zira tüm bu kargaşa, konuyu daha popüler hale getirmekten fazlasını sağlamamıştır. Bugün bu kıssa çok daha yaygın bir şekilde anlatılıyorsa fikrî ya da retorik itiraza kaba güçle karşılık vermenin başarısız olduğu açıkça ortadadır.
Reklam
Mağlup bir medeniyet, ekonomisi ve sosyal koşullarıyla kınanamaz. Mağlubun halinin çok kötü olması galibin ahlaksızlığını gösterir.
407 syf.
·
Puan vermedi
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir
8.5/10 · 3.438 okunma
Allah'ın bize verdiği en büyük nimet, malik olduğumuz halde malik olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, bir gün kendimizde bulmak kudretidir.
Türkiye, kendi kurtuluş mücadelesinin ve inkılâplarının fikir ve heyecanlarını, sıcak bir kardeş sevgisi şeklinde bu ülkelere yaymasını bilmeliydi. Halbuki biz, bir Tunus, bir Cezayir, bir Fas istiklâl mücadelesini Birleşmiş Milletler'de, Fransa'nın bir iç meselesi sayarak Atatürk'ün ruhunu incittik.
Normal ölçülere göre mütalaa edildiği zaman, bu adamların çoğu elbette ki ölümü hak eden birer suçlu değildiler. Bunlar, birer suçlu olmaktan ziyade, yerleşmek kaygısında olan inkılâbın, zarurî ve temsilî birer kurbanıydılar.
Reklam
"Almanya'da inkılâp olmaz. Çünkü kanunen memnudur!" diyen Heine'nin sözünü, biraz değiştirerek bizim için söylemek kabildir: Türkiye'de her inkılâp olur, fakat ancak kanun yoluyla...
Sayfa 316Kitabı okudu
Her devrin adamları...
Halbuki o tarihler Türkiye hiç şüphe yok ki bir inkılâp yaşıyordu. Bu inkılâp bitmemişti. Fakat görünüyordu ki bazı insanlar bu inkılâbın önünde değil, arkasında koşuyorlardı. Çankaya'da yerleşen insan, bu inkılâpların listesini, bu insanlara ne çare ki evvelden bildirmemişti. Öyle görünüyordu ki, Çankaya'da yeni bir inkılâp hamlesinin saati çalınca, bu hamle Mecliste hemen bir kanun haline geliyordu. O zaman her şey kolaylaşıyordu. O zaman, başına kanundan önce şapka giydi diye genç bir gazeteciyi merdivenden yuvarlayan adam, aradan kısa bir süre geçince, ünlü bir müderrisi şapka giymedi diye darağacına verebiliyordu...
Sizin bütün tarihiniz, saray kapısında postu seren kapı kullarıyla, o kapıya postu sermek isteyen, fakat oraya erişemeyen Celalîler arasında geçen bitmez tükenmez kavgalardan ibarettir.
Ama biz, hayat yolculuğumuzda biraz da, artık geride kalan çocukluk rüyalarımızı değil, çağımızın önümüze serdiği serüveni yaşarız...
289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.