Batı'nın ulusalcı yayılmacılığını, modern kapitalizmin yetersiz tüketim eğilimlerine ve kâr güdümlü birkaç sermayedar grubunun manipülasyonlarına bağlayan John. A. Hobson ve emperyalizmi iktisadi sömürünün merkezine yerleştiren Leninist çözümleme, geleneksel emperyalizm anlayışını değiştirici bir etki husule getirmiştir. Lenin’e göre emperyalizm, geç kapitalizmdeki birikim mantığının zaruri ve kaçınılmaz neticesidir. Dolayısıyla Lenin ve müteakip Marksistler için emperyalizm, tarih boyunca görülen siyasî ve askerî bir hâkimiyetten ziyade, kapitalizmin tarihsel bir aşamasını simgeler.