Bir gece ansızın kalbi durdu, yapayalnız ölüverdi. Yarın için üzüm, incir, şeftali, erik almıştı. Güneş doğdu, güneş yükseldi, hava ısındı. Odanın kanatları açık tek penceresinden içeriye saat on güneşi bir sütun gibi vurdu. Meyve sepetlerinin üzerlerinde kara sinekler neşeyle uçuştular. O gün mahalleden geçmedi. Hiç kimse bunun farkında bile olmadı. Ertesi, daha ertesi günler de öyle...