...
Herkesin bir bahanesi var senin yok
günahlı bir gölgenin serinliğinde
biraz bekleyebilirsin, daha sonra
burada kalamazsın, başa dönemezsin
ama dön
Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!
Şarkıya dön! Kalbine dön! Eve dön!
Kalbine dön! Eve dön! Şarkıya dön!”
Bulantı
“bir şeyler başlıyor bitmek için: serüven uzamaya gelmez; bitişiyle anlam kazanır. ben de bu bitişe, belki benim de ölümüm olan bu bitişe doğru sürükleniyorum. her an başka anları getirmek için var olur. bütün yüreğimle yapışıyorum her an'a: bu anın tek bir an olduğunu, öteki anların onun yerini tutmayacağını biliyorum, ne var ki yok olmasın diye tek bir hareket bile yapamazdım.”
burada ölüm karşısında çaresizlik, varlığına hükmedemeyiş insanın bulantıya gebe olduğunun habercisidir. aslında ölüm roquentin’in hayatında bir anlam ifade etmiyor. çünkü varlık ile yokluk arasında bir fark görmüyor.