“Ölüm en yüksek çığlıktır.” “Ölüm bazen de umutsuz bir dilektir.” “Ölüm , büyük bir çığlık ve umutsuz bir dilek olduğunda kimse sizi unutamaz. Biz unutulmayacağız.”
"Ölüm en yüksek çığlıktır." "Ölüm bazen de umutsuz bir dilektir." "Ölüm büyük bir çığlık ve umutsuz bir dilek olduğunda kimse sizi unutamaz. Biz unutulmayacağız." BL
Sayfa 17 - İndigo yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sorulması gereken en önemli soru nereli olduğuymuş meğer. Çünkü memleketi bizim önümüzdeki en büyük engeldi...
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Ölüm en yüksek çığlıktır. Ölüm bazen de umutsuz bir dilektir . Ölüm büyük bir çığlık ve umutsuz bir dilek olduğunda kimse sizi unutamaz. Bɪᴢ Uɴᴜᴛᴜʟᴍᴀʏᴀᴄᴀɢ̆ɪᴢ!
"Aşkı çok iyi bildiğini söyleyemem. Bana kalırsa aşk uçucu bir maddeden farklı değil, Bahar. Baş döndürür, keskindir, bir anda içine dolar... Sarsar seni. Kolonyayı içine çekmek gibi düşün. Ama etkisi muhakkak geçer. Sarhoşluktan farklı değil aslında. Uyursun uyanırsın biter. Etkilendiğim kadınlar oldu tabii. Beğendiklerim oldu. Sevdiklerim de olmuştur. Ama öyle beni yemeden içmeden kesen, hatta başımı döndüren bir aşk, yani eğer aşk buysa... yaşamadım." "Aşka inanmıyor musun yani?" "Yok öyle değil. Aşka inanıyorum, Bahar. Ama aşkın sevgiden büyük olduğuna pek inanmıyorum. Bir de herkesin aşkı tadacağını düşünmüyorum. Her koşulda karşındaki insana saygı duymak ve değer vermek daha önemli. Bana göre öyle en azından."
Sayfa 290 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okudu
Reklam
Sorulması gereken en önemli soru nereli olduğuymuş meğer. Çünkü memleketi bizim önümüzdeki en büyük engeldi.
Kolundaki 5000 liralık saate bakan da zamanı öğreniyor 10 liralık saate bakan da... Ama herkes zamanın ne kadar kıymetli olduğunu öğrenemiyor. 10 odalı evde oturan da barınıyor Bir odalı evde oturan da... Ama herkes o çatının altında sevdikleri ile mutlu olmayı başaramıyor. Her gün et yeğeninde karnı doyuyor ekmek yiyenin de... Ama herkes bir lokmayı huzurla yutmanın ne büyük şans olduğunu anlayamıyor. En lüks markaları giyinen de örtünüyor pazardan giyilen de... Ama herkes en güzel giysinin ahlak olduğunu bilemiyor.
Sayfa 62 - YediverenKitabı okudu
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
"Sadece insan diyarında değil, burada da Alfinler yıldızlara bakıp dilek tutarlar. Onlardan hayatlarındaki eksikleri gidermelerini dilerler. Boşlukları tamamlamasını. Umut dilenirler, Nova... Sen de bana bunu yaptın. Bu dünya üzerindeki en büyük günahtı işlediğin." Bileğimi biraz daha sıktı. "Bir düş verdin bana."
Sayfa 459Kitabı okudu
380 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.