Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kan dolaşımı deyince Harvey, Gezegen hareketleri deyince Kepler ve Kopernik, Yer çekimi deyince Newton, Atom deyince Einstein gelir aklımıza ne yazık ki. Çünkü gözlerimizi Avrupaya çevirmiş, adeta kendimizi göremez olmuştuk. Oysa Avrupa bizim olanları kendine mal edip tekrar bize sattı. Mesela "Konstantin" adlı bir papaz "Ali Bin Abbas'ın Kitab'ül Meliki" adlı eserini Latinceye çevirip kendi eseriymiş gibi adını da "Liber Pantegni" adıyla piyasaya sürmüştür. Bu sahtekarlığı "Stephan" isimli bir papaz olaydan 40 yıl sonra gün yüzüne çıkardı. Bunu böylece öğrendik. Yine öğrendik ki Avrupa'ya ilmin geçişinde ilmin köprüsü olan Endülüs'te ilim hırsızlığını önlemek için Sevilla'da 13.yy'da kanun çıkarılmıştı.. Bilime Yön Veren İslam Alimleri, Cilt:1, Sayfa:10 Fuat SEZGİN
"KUR'ÂN'I ANLAMAK..."
"Kur'ân'ı anlamak"tan kastımız eğer, Allah Teala'nın bizden ne istediğini, hiçbir noktayı ıskalamadan, "tam olarak" anlamak ise, meâlin bize bunu vermesi kesinlikle mümkün değildir. İki sebepten: Birincisi meâl ilahî kelamı ihata edemez. İlahî olanı beşerî olana birebir dönüştürmek/aktarmak ontolojik olarak mümkün değildir.
Reklam
Her zaman dediğim gibi yine diyorum ; ve tarihi bilen herkes iyi bilir: Bizim geri kalmamızın sebebi din değildir, asla ve kataa! Aslında dinden Uzaklaşan teba-i alî-i Osmanlının; gerek yönetim gerek toplumda sistem, düzen ve asayişin bozulmasından ve Avrupa'nın bilim ile üstün hale gelmesidir. Herkes bilir ki Osmanlı pek şanlı idi. O zaman da İslam vardı. Eğer sebeb din ise Osmanlının hiçbir zaman şanlı olmaması gerekirdi. Yine biz ortaçağda Bağdatta, yahut Şam'da, yahut Kudüs'te yahut Endülüs'te altın çağımızı yaşarken, İbn-i Farabilerle, İbn-i Rüşdler, İbn-i Sinalar, İbn-i Haldunlar, Gazaliler, Bakiler, Fuzuliler, Mevlanalar, Yunus Emreler ve dahi sayısını bilmediğim niceleri var ikende biz müslümandık. Unutulmamalıdır ki Batı; haçlı seferleri ile bizden aldığı kendi tarihi yunanlıların ve onun üstüne koyduğumuz ; matematik, tıp, felsefe ve ilimler ile ortaçağ karanlığını atlatarak, aydınlama ve rönesansı yaşayabilmiştir. Tarihi bilen bunu pek kati bilir. İbn-i Haldunun teorisi ile sabittir ki her medeniyet bir insan gibi doğar, büyür, ölür. Onların medeniyeti yükselmeye başlarken bizimkisi ölmeye yüz tutuyordu. Tüm geri kalmışlığımız işte bundandır. Fernand Braudel Uygarlıkların Grameri kitabında dediği gibi: İslam medeniyeti henüz ve tam anlamıyla ölmedi. Sadece uykuya çekildi. Uykudan uyanıp, yeni bir dirilişin ümidi ile... A.A.
İslam uygarlığında müziğin kökenine dair ufuk açıcı 15 bilgi Kıtaları, kültürleri, insanları ve coğrafyaları aşan müziğin kökenin, bundan bin yıl önce Müslümanlar tarafından oluşturulduğunu biliyor muydunuz? Peki ya, bugün kullandığımız nota isimlerinin Arapça Dal, Re, Mim, Fa, Sad, Lam, Sin harflerinden geldiğini? Veya Viyana Kuşatması'nın
Garaudy "Endülüs'te İslam" adlı eserinde "Endülüs'ü dış düşman değil, içerideki yobaz fakihler yıktı" der ve Endülüs'teki yobazlıklara dair çok çarpıcı anekdotlar da zikreder. Mesela İbn Hazm, kitaplarının bazı yobazlarca yakılıp imha edilmesi üzerine fukahaya şöyle hitap eder: "Hey bırakın, yasakçı kitap yakmaları / Varsa aklınız yapın bakalım ispatları / Yoksa gidin cahiller medresesine..."
34 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.