İnsan hayatının zihinden ve algıdan ibaret olduğunu yaşantıların zihnimizde çeşitli kalıplara dönüştüğü ve sonrasında da o kalıplar tarafından yönetildiğimizi vurgulayan yazar SERHAT YABANCI ...
Hayatı boyunca bir kez bile olsa hata yapmış biri ömür boyu gözümüzden düşer kendisine karşı güvenimizi yitiririz buda kalıcı karaktere inanmadığımızın kanıtıdır.
Schopenhauer ise argümandan ziyade kusurları kullanmayı tercih ediyor
Diyor ki Karakter düzeltilebilir olsaydı yaş itibarıyla hayatının ikinci yarısı olan insanların ilk yarısında olanlara nazaran daha erdemli olması gerekirdi ki bu doğru değil
Hangimiz okuldan yeni mezun olduğumuzda hayata atılırken hazırlıksız yakalanmadık veya bir desteğimiz olmadığı için moral motivasyon eksikliği çekmedik
Gayretimizin gayesi düzenli ve sebat gerektiren bir dikkat göstermeye çabalamak olmalıdır.İrademize hâkim olmayı güçlendirmenin yolu ise kendimize günlük vazifeler belirlemekten geçer.
Öğrenciler arasında en yaygın muhabbetler den biri de abartı meselesi olsa gerek. Hatta kendine yalan söylemeyen çalışmalarını abartmayan kendi kapasitesi hakkında hayal görmeyen genç neredeyse yok gibidir
Gençte en çok rastlanan zaaf uyuşukluk ve canım istemiyor durumudur. Bu kişiler saatlerce uyur. Uyuşuk vaziyette uyanır.Halsiz tepkisiz esnemelerle yavaş yavaş elini yüzünü yıkar.isle alakası yoktur hiç bir şeye ilgi duymaz her şeyi yavaşça neşesiz ve isteksizce yapar. Tembelliği uyuşukluğu yüzünden okunur. Bakışları anlamsız ve dalgındır