Mağaradakiler

Cemil Meriç
Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap ararsınız, ufuk ararsınız. Cemil Meriç'in "hakikatte içi de, dışı da bir" mağarayı anlattığı kitap, Mağaradakiler, bir "geniş ufuk" kitabı. (Tanıtım Bülteninden)
287 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

287 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Lise yıllarımda kütüphaneme kattığım bir kitaptı 'Mağaradakiler'. O yıllarda yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Anlamak güç geliyordu Cemil Meriç'i. Şimdi tam da zamanıymış. Cemil Meriç, geçmişiyle, yaşantısıyla, kalemiyle ve eserleriyle zamanının üstünde ve ötesinde bir düşünür. Gençlerin tanıması gerektiğini ve ondan kendilerine pek çok
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Meriç'ten Önemli Başlıklar ve Analizleri(Spoiler)
Cemil Meriç
Cemil Meriç
bana göre Türkiye ve sosyoloji denilince akla gelen ilk isim. Daha önce
Bu Ülke
Bu Ülke
kitabını okudum ve o kitabına bayılmıştım. O kitaptaki hatta önerilerinden çoğunu daha sonradan satın almış ve bazılarını okuma fırsatı da bulmuştum. Önerilerindeki kaliteden de kendisinin ne denli önemli bir okur olduğunu da görmek açısından benim için kıymetli
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Arkamda kilometre taşları ve yaprak yaprak dökülen rüyalar." Cemil Meriç okurken birçok Duygu değişimi yaşıyorum. Uzun bir yolculuk bu dünyanın dışında yaşadığım bir yolculuk... Nuri Pakdil'in deyimiyle "80 yıldır Batı'ya bakmaktan boynu tutulan" Türk aydınının tarihinden, kültüründen ve köklerinden nasıl koparıldığının felsefi boyutunu irdeleyen Cemil Meriç'in büyük eseri. fikir adamı Meriç'i anlamak için edebiyat, tarih, felsefe, sosyoloji...Kısaca insanı anlamak ve bilmek lazım. İnsan yetiştirmekse ve kendimize değer katmaksa gaye okumak yetmez eserlerinde. Her satırı irdelenmeli, bolca tefekkür edilmeli..Bunca meseleyi düşünen bir insanın ülkeye ve insanlığa katacağı çok şey olmalı. Meriç kitabında entellektüel kavramını masaya yatırmış.Avrupa'da Rusya'da bu kavramın ne ifade ettiği üzerine eğilmiş. Bizim aydınlarımızdan da bahsetmiş.Entellektüel üzerine karşılaştırmalı bir deneme sayılabilir tabi büyük mütefekkirin zenginliğiyle... "Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrâkimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlıyacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. San'at düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı. Hakikat, mukaddeslerin mukaddesi.. Hakikat ve sevgi." Büyük fikir işçisine Rahmet olsun...
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Cemil Meriç'i okuyupta tamamen anladım şunu anlatmak istiyor demek çok zor. Cemil Meriç'in anlattıklarını tamamen anlamak ve içselleştirmek için baya bir bilgi ve birikime sahip olmak gerekir. Çok engin bilgilere sahip ve kelimeleri ustaca kullanan bir yazar. Okurken kitaplar hakkında ki , düşünceler hakkında ki yorumları, tahlilleri mükemmel ötesi. Kitaba gelince; aydın kimdir, intelejansiyanın farklı tanımları, kominizm, sosyalizm, Rusya'da ki intelejansiyanın durumunu özetliyor. Sonra batının düşünce dünyasını gelişimini anlatıyor. Osmanlı döneminden başlayıp Cumhuriyete kadar olan durumumuzu tahlil ediyor. Kitabın sonunda da kendisi hakkında bilgi veriyor. Özellikle söylediği şu söz çok doğru bence; "kimi başında taçla doğar, kimi elinde Kılıçla... ben kalemle doğmuşum." Evet üstad sen kalemle doğmussun iyi ki doğmuşsun, iyi ki kalemini bizden esirgememişsin. Tabi ben Cemil Meriç'i hakkıyla tam anlamıyla anladığımı sanmıyorum. O yüzden kitabı tekrardan okumayı düşünüyorum eminim ki bir daha ki okuyuşumda daha farklı noktaları da fark edeceğimdir. Herkese tavsiye ederim bu eseri. Keyifli okumalar.
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mağaradakiler Kitabına Platon’un “Mağara” metaforuyla giriş yapmış Cemil Meriç. Güneş ışığı vuran bir kapı, sırtı kapıya dönük insanlar ve onların tek gerçeklikleri duvara vuran gölgelerden oluşan bir mağara. Bu mağaradan kurtulan, cisimlerin gerçeklerini, suyu ve güneşi gören bir kişi, eğer tekrar mağaraya dönüp insanlara bunu anlatmaya kalksaydı
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir Cemil Meriç klasiğinin sonuna gelmiş bulunmaktayım.. Her kitabı ayrı ders niteliğinde gerçekten. Muazzam.. Kesinlikle okunmalı çünkü fazlasıyla doyurucu bilgilerle çıkıyor karşımıza kitap. Hemen kitabın isminin nerden geldiğiyle başlayayım o zaman incelemeye. Kitap Eflatun'un mağara metaforunu ele alarak başlıyor. Bu da kitabın ismine yansıyor. Tabi şöyle bir şey aklınıza gelmesin kitap sadece bu konuyu ele alıyor ya da sadece bu konu etrafında şekilleniyor gibi düşünce oluşmasın. Diğer kitaplarında olduğu gibi birçok farklı konuyu ve şahsiyeti de ele alıyor. Zaten Cemil Meriç'in farkı da bence burda ortaya çıkıyor. Bir bilgi ummanı. Kitap iki bölümden oluşuyor mağaranın dışındakiler ve mağaradakiler diye. İlk bölümün konusu entelektüel kimdir, nedir, nasıl olunur, diğer ülkelerde nasıl ele alındığı gibi bilgilerle karşımıza çıkıyor. Farklı bir bakış açısı kazandırıyor bundan emin olabilirsiniz. İkinci bölüm ise ihtilâl, devrim, inkılâp, terakki, anarşi, anomi, hürriyet gibi çok önemli konulara değinip, çok önemli bilgiler veriyor. Şöyle söyleyeyim sırf bu kavramlar hakkında bilgi sahibi olmak için bile okunur. Kitabın sonlarına doğru da birkaç şahsiyet ve görüşleri ele alınıyor. Bence Cemil Meriç'in en beğendiğim kitabı bu oldu diyebilirim. Bu yüzden tavsiye ediyorum muhakkak okuyun..
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Cemil Meriç’in daha önce “Kültürden İrfana” adlı eserini okumuştum. Etkinlik dolayısıyla ikinci kitabını okumuş oldum. Henüz yazarı ve “tecessüs” dünyasını tam olarak anlayabildiğimi iddia edemem, ancak bu geniş külliyattan devam etmem gerektiğini artık biliyorum. Cemil Meriç kitaplarının incelemelerinde dikkatimi çeken husus; okurların kitaptan
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Cemil Meriç 'in derin bilgisiyle kaybolduğunuz bir kitap "Mağaradakiler" .. Entelektüelden başlayıp ihtilal, inkılap, sosyalizm , anarşizm , komünizm , hürriyet, doğu , batı , hasbi tefekkür ve şiire kadar kelimelerin anlamlarından başlayıp , bir çok yazar , şairlerden örnek vererek günümüzdeki anlamına kadar geliyor. Entelektüeller kimler ? Ne kadar aydın ? İhtilal mi , inkılap mı ? gibi bir çok soruların cevabını veriyor tabi ki kafanızda bir çok soru oluşmasına da neden oluyor.İlk defa bu tür bir kitap okuduğumdan mıdır ya da Cemil Meriç okumaya yanlış kitapla başladığımdan mıdır bilemiyorum . Kitabın hakkını veremedim. Derin düşünerek , notlar alarak ve birazda araştırarak okunulması gereken bir kitap ve birazda zamanlamam yanlış oldu sanırsam. Tarih , sosyoloji hakkında birazda bilgi birikimi gerekiyor onun için tekrar okumam gerekecek. Severek altını çizdiğim cümlelerden ; İnsanlar kırıcıydılar, kitaplara kaçtım. Kelimelerle munisleştirmek istedim düşman bir dünyayı.... '' Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. Sanat düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı. Hakikat, mukaddeslerin mukaddesi... Hakikat ve sevgi. ''
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Cemil Meriç`in nasıl bir bilgi birikimine sahip olduğunu kitabını okuduğunuz vakit çok net anlayabilirsiniz. Başta Entelektüel veAydın kelimelerin ayrımını yaparak daha sonra entelektüel kelimesini dünya çapında ele alarak tanımlıyor. Kamus tanımlamaları, araştırmalardan alıntılar ve yazar katkılarıyla büyük bir birikim oluşturuyor. Kitabın titizlikle okunması gerektiği düşüncesindeyim. Bir kez daha okuyacağım kitaplar arasında.
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma
287 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Aydın kimdir, intelejansiyanın farklı tanımları, kominizm, sosyalizm, Rusya'da ki intelejansiyanın durumunu özetliyor. Sonra batının düşünce dünyasını gelişimini anlatıyor. Osmanlı döneminden başlayıp Cumhuriyete kadar olan durumumuzu tahlil ediyor. Kitabın sonunda da kendisi hakkında bilgi veriyor. Özellikle söylediği şu söz çok doğru bence; "kimi başında taçla doğar, kimi elinde Kılıçla... ben kalemle doğmuşum." (Alıntı)
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,252 okunma

Yazar Hakkında

Cemil Meriç
Cemil MeriçYazar · 13 kitap
Hüseyin Cemil Meriç (12 Aralık 1916, Reyhanlı - ö. 13 Haziran 1987, İstanbul), Türk yazar, şair ve düşünür. Meriç’ten önce bir dönem, Şaman ve Yılmaz soyadlarını kullandı. Rumeli’den göçen bir ailenin çocuğudur. İlk ve ortaokulu Reyhanlı Rüştiyesinde(1928) tamamladı. Burada Arapça, Fransızca, Kur’an, tecvîd (Kur’an-ı Kerim’I uygun telâffuzla okuma), ahlâk okudu. Buradaki Türkçe öğretmeni yarım düzine şiir kitabı olan Ömer Halim Bey’di. Sonradan adı Fransız Lisesi (Lycéed’Antioche) olan Antakya Sultanisi’nde okudu, “benim üniversitem” diye andığı bu lisede Fransız ve yerli hocalardan özel dersler aldı. Ali İlmî Fânî’nın kılavuzluğunda Divan edebiyatının sihirli dünyasını burada keşfetti. Yine burada Bazantey’den Fransız edebiyatı tarihi okudu. 1936’da İstanbul’a giderek bir yıl Pertevniyal Lisesine devam etti. Buradaki öğretmenleri arasında Nurullah Ataç ve Reşat Ekrem Koçu da vardır. Bu arada Nâzım Hikmet ve Kerim Sadi ile tanıştı. 1937’de kısa süre İskenderun’un bir köyünde öğretmenlik yaptı, İskenderun Tercüme Bürosuna sınavla reis muavini oldu, bu işe beş ay devam etti. 1938’de Fransızlar tarafından Aktepe’ye nahiye müdürü tayin edildi, yirmi gün sonra işine son verildi. 1939’da iki ay hapis yattı, hakkında açılan dava beraatle sonuçlandı. 1940’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin Felsefe Bölümünde bir süre okudu. Ancak üniversiteden çok kütüphanelere devam ettiği için bu bölümü bitiremedi. Birkaç yıl sonra aynı fakültenin Fransız Filolojisi Bölümünden mezun oldu (1944). Tayin edildiği Elazığ Lisesi öğretmenliğinden (1942-45) sonra hayatını kalemiyle kazanmaya başladı. 1946’da sınavla İstanbul Üniversitesine Fransızca okutmanı olarak (1946-74) girdi. Bu arada bir yıl İstanbul Işık Lisesinde öğretmenlik (1952-53) yaptı. 1974’te emekliye ayrıldı. Cemil Meriç, 1954’te görme yetisinin zayıflaması üzerine geçirdiği bir dizi ameliyat sonucunda gözlerini kaybetti. Hayatının geri kalan kısmını bu şekilde geçirdi. Bundan sonraki dönemde okuma ve yazma konusunda yakın çevresinden yardım aldı. 1974 yılında emekliye ayrılınca tüm zamanını eserlerine ayırdı. 1942’de evlendiği Fevziye Menteşoğlu’ndan Mahmut Ali ve Ümit (Meriç Yazan) adlı iki çocuğu oldu. 1984’te geçirdiği beyin kanaması sonucu felç oldu, sıkıntılı ve uzun bir hastalık döneminden sonra vefat etti. Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi. İlk manzumesini on bir yaşında iken yazdı. Yayımlanan ilk yazısı “Geç Kalmış Bir Muhasebe”, "Yenigün" (23.9.1933) gazetesindedir. Ciddi anlamda ilk yazısı “Honoré de Balzac”, "İnsan" dergisinde (1941) yayımlandı. Aruz ve hece ölçüsüyle şiirler de yazmış olan Cemil Meriç, çok iyi özümsediği Batı düşüncesi ile Türkiye'nin batılaşması konularını incelediği eserleriyle tanındı. Batılı fikir ve sanat adamlarının adeta resmî geçitte olduğu eserlerinde Türk aydınlarının “müstağrib”leşmesini büyük bir yetkinlikle eleştirir, önce kendi kültürlerini tanımalarını ister. Yazılarında düşünür, sosyolog yanı ağır basar. Özellikle kullandığı bazı kelimeler mülkiyetine geçmiş gibidir. Kendisine has coşkulu üslubu ve temiz Türkçesi ile kırk kadar gazete, dergi ve ansiklopedi de yüzlerce makale yayımladı. Yazı ve çevirileri başlıca; İnsan, Amaç, 19. Asır, Gün, Yeni İnsan, Hisar (Fildişi Kuleden başlığı ile 1980'e kadar sürekli), Hareket, Yirminci Asır, Yurt ve Dünya, Yücel, Dönem, Çağrı, Türk Edebiyatı, Doğuş Edebiyat, Kubbealtı Akademi, Pınar, Köprü, Gerçek, Millî Eğitim ve Kültür gibi dergiler ile Yeni Devir (1980), Orta Doğu gazetelerinde yer aldı. Düşünce ve yazı hayatının en verimli yıllarında (1954’ten itibaren) gözleri görmüyordu. Okumalarına kızı yazar Ümit Meriç ve öğrencileri yardımcı oldu. Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi ve Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye’de maddeler yazdı. Umrandan Uygarlığa adlı kitabıyla 1974 yılında ve Kırk Ambar adlı kitabıyla 1980 yılında Türkiye Millî Kültür Vakfı ödülünü aldı. 1981 yılında Türkiye Yazarlar Birliğinin Üstün Hizmet Ödülünü Mehmet Kaplan ve Emin Bilgiç ile paylaştı. 1982’de Kayseri Sanatçılar Derneği'nden inceleme dalında ödül aldı. 1986 yılında Kültürden İrfana adlı eseriyle aynı kuruluşun fikir dalı ödülünü kazandı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.