Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
o benden daha güzel diye enseyi karartmayın. malın tekidir belki. ama söyleyeyim hiç çekilmez..
Çetin Altan, "Enseyi karartmayın" diyorsun ama dengeyi nasıl bulacağız.
Reklam
Kriz derinleşince, kapitalist sistem ağlamaya başlar, yüzündeki makyaj dökülür, ne kadar kusuru varsa ortaya çıkar. Çürüme gözler önüne serilir. Bütün pis koku etrafa yayılır, en aptal insan bile bu kokuyu hisseder. Kapitalizmin doğası bu. Bu sebeple bütün olanlar doğal bir sürecin işleyişidir. Bizim için olumlu bir durumdur. Enseyi karartmayın.
Size de oluyordur muhakkak. Bundan on, on beş sene evvel geçtiğiniz bir sokakta kendinize dair bir iz arıyorsunuz. Belki yirmi, yirmi beş sene evveli hatırlayınca işler daha da karışıyordur. Şuradan yürümüştüm, şurada oturmuştum, tam şurada otobüsten inerdim. Sonra uzun uzun dalıp bakardım etrafa. Dükkanlar, esnaf, pek çok apartman, hatta yolun kendisi bile değişmiş artık. Bazı sokakların ismi değişmiş, o insanlar gitmiş, geriye ne kalmış? Şşştt tamam, salmayın kendinizi hemen, enseyi karartmayın. Siz değişmediniz mi? Siz o eski siz misiniz? Sanmam. Ama eğer öyleyseniz, inanın çok sıkıcı. Ben hayatımda hep "hiç değişmedim, neysem o kaldım, çizgilerim var, prensiplerim var, milim oynamadım be" diyenden korktum. Bu ne kalın bir deridir ki hiç değişmez. İnsan bazen kendine doğru acır, kendine sancır. Sonra kendine güler, kendini yener. Velhasıl sokak da değişecek sen de değişeceksin. Yol da değişecek yolcu da. Hayat böyle sürecek. "Hayat geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır." demiş Danimarkalı filozof Kierkegaard. Güzel söz. Bizim de bir Tanpınar'ımız var ama, o da meseleyi biraz daha anlaşılabilir kılıyor: "Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz." Yine de tavrımı Yıldız Tilbe'den yana koyuyorum ve hayata da zamana da sık sık şöyle söylüyorum: Geri dönme istemem kiiiii, ben eskiii ben değilim kiii, hayat öyle bir oyun ki aaaah, ne rolü var ne sahnesiiii... Yağız Gönüler
Edebiyatı, sanatı, insanı ve bilimi savunduk. Bu ülke şartlarında bu konuları konuşmak her geçen gün daha da güçleşiyor. Muhtemeldir, referandumdan sonra daha da zor olacak. Kim bilir belki o zaman bu sanal değil gerçek bir mücadeleye de dönüşecek. Siz yine de umudunuzu yitirmeyin, enseyi karartmayın. Elbet haklı olanlar kazanacaktır. Belki biraz geç olacaktır.
Reklam
%49.50 ile kaybettiğine inanmazdı bu adam. O sandıklar tekrar tekrar açılır o oylar defaatle sayılırdı. Yarım puanla havlu atmazlar biliyoruz. Başka bi şey var! Adam bahar gelmesin diye Mikail'e bile rüşvet vermiş olabilir. Enseyi karartmayın
güncellemeye bir de iyi yönünden bakın. hemen enseyi karartmayın. bir insan ne kadar çok alıntımı, iletimi beğeniyorsa, o kadar çok profilime girip çıkıyor demektir. bu sayede gerçek dostları, ideal hayat arkadaşlarımızı daha net fark etme şansımız olacak, fena mı :D hahahahah :D
🏷️ Faşizmin vurduğu son ülke ve toplum değiliz. Enseyi çok da karartmayın. Her zulmün bir teselli yöntemi mutlaka bulunur. | Önder KARAÇAY |
Geçenlerde bir kadın bana 'Neyi sevdiğini bilmiyorum ama net olanı sevmediğin kesin' demişti. Bir bakıma haklıydı. Zekasından öpmek istemem bir yana, ben net olamaktan ziyade, net olma çabasını sevmiyorum. Çünkü net diye bir şey yoktur. Net olanı arzulamak vardır. Bu da yıkıcı ve aldatıcı bir arzudur. Net olmaya çalışıp olamayınca kendini tamamen
Reklam
Enseyi karartmayın dostlar; Kendi ciğerlerimizi kartallara yem ederiz onlardan gelecek nefese minnet eylemeyiz. "hayatınızın inisiyatifi tekrar size geçtiğinde yeniden yeşereceksiniz"
Hayat an'dan ibarettir. Yaşam ölümü, mutsuzluk mutluluğu, kahkaha gözyaşını, kayıp kazancı, hüzün neşeyi, ayrılık vuslatı içinde taşır. Zamana lineer ve hayattan ayrı bir olgu olarak bakmayı bıraktığınızda, bir bebeğin içindeki yaşlıyı, bir yaşlının içindeki bebeği görebilirsiniz ve gerçekleştirebileceğiniz her şeyin potansiyelinin içinizde olduğunu. Özetle: Enseyi karartmayın.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.