Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat an'dan ibarettir. Yaşam ölümü, mutsuzluk mutluluğu, kahkaha gözyaşını, kayıp kazancı, hüzün neşeyi, ayrılık vuslatı içinde taşır. Zamana lineer ve hayattan ayrı bir olgu olarak bakmayı bıraktığınızda, bir bebeğin içindeki yaşlıyı, bir yaşlının içindeki bebeği görebilirsiniz ve gerçekleştirebileceğiniz her şeyin potansiyelinin içinizde olduğunu. Özetle: Enseyi karartmayın.
Reklam
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Tek Ciltte” genç kuşakların geçmiş kuşaklar ile ilişki kurmaları için ünlü yazarların tüm yönleri ile , ürün verdiği tüm türlerden örnekleri kapsayan ve başka ülkelerde Portable, Corpus, Quarto isimleri ile yayınlanan bir kitap türü. 721 sayfa boyunca her sayfada “bir yazarın değeri eğer o yazar 100 sene sonra hatırlanıyorsa işte o zaman anlaşılır.” diyerek aramızdan ayrılan Çetin Altan’ın sözünü hatırladım. Özellikle Fütüristik roman 2027 ( sayfa 601) Çok ilginç geldi.
Enseyi Karartmayın
Enseyi KarartmayınÇetin Altan · Everest Yayınları · 201411 okunma
Öyle, ayakta bir hayli beklerdin. Öfkeliysen öfken, bir şey isteyeceksen istediğin bu bekleyiş sırasında hışmını yitirdi.
Yüzyıllara dayanabilecek güçte yazar sayısı, tüm dünyada bile üç düzineyi ya bulur, ya bulmaz. Yani diyeceğim, insanlığın beyin bahçesinde en zor yetişen ürünlerden biridir yazarlık.
Bir Fikret Mualla, neler neler çekmişti Paris’te.. Gerçi Fikret Paris’ten başka bir kentin kolay kolay dayanamayacağı kadar hırçın ve dengesizdi. Peşinde polis olduğu saplantısı git gide büyümüştü kafasında. O nedenle de stüdyosunun altında rastlantı olarak oturan bir Fransız polisin kapısı önüne arada sırada kakasını döker ama yine de hoş görüyle karşılaşırdı.
Reklam
Başarını tek ölçüsü de para değil, yalan söylemeye ihtiyaç duymayacak bir düzeye erişmektir. Çünkü para, kişiyi yalan söylemekten kurtaramamışsa, ona en temel bir rahatlığı, yani özgürlüğü sağlayamamış demektir. Böyle temel bir özgürlükten yoksunluk ve yalana mahkum kalma,” başarı” sayılabilir mi?
Başarı tek başına da olur, ama mutluluk ancak iki kişiyle olur.
(Bedia Muvahhit,) Bir gün genç bir hanımla tanışmışlar. Genç hanım, ”Ben de tiyatrocu olacaktım ama ailem izin vermedi.” demiş “Fahişe olmamdan korktular. ”Bedia, ”Demek öyle yavrucuğum,” demiş. ”Peki sonra ne zaman oldunuz?”
Siz şimdi inanmazsınız amma bu serabın Sahilleri var, ayları yıldızları vardı. Ben böyle değildim, bu deniz böyle değildi. Bambaşka bir alemdi, kımıldardı, akardı… Nihat Cemal
Reklam
Bizde Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla ilgili kesin belgeler yoktur.1299 veya 1300’de Osman bey, söğüt ve Domaniç yörelerinde Kayı aşiretinin başına geçtiği zaman-ki bu dahi belgelerden çok, sonradan biçimlendirilmiş bir yakıştırmaya dayanır-Ayasofya tam sekiz yüz yaşındaydı.
KADINLAR Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı şöyle yazıyor: “Osmanlı Hanedanı’na ait meçhul noktalardan birini de Ertuğrul Bey’in babası ve nesebi meselesi teşkil etmektedir; elimizde en eski vakayinameler bulunmadığı için uzun yıllardan beri yapılan tetkikler henüz müspet bir netice vermemiştir; bununla beraber Ertuğrul Bey’in babasının şimdiye kadar tarihlerimizin kaydettikleri gibi Süleymanşah olduğu şüpheli olup yeni araştırmalar neticesinde bunun Gündüzalp olması ihtimal dahilinde görülüyor. Mahalli ananeye göre Ertuğrul’un validesi de Hayme Ana’dır.” Biliyor musunuz Hayme Ana’nın mezarı ne zaman yapılmıştır? Tam altı yüz sonra,1892’de ..Kendisinden önceki otuz üç padişahın vefasızlığını affettirmek ister gibi o tarihte Abdülhamit yaptırmıştır Hayme Ana’nın mezarını…
İnsanlar, kendilerini çok aşan başarıların uğradıkları sıkıntıları anlamaya hiç yanaşmazlar. Ve bir yerlere varmak için harcanmış emekleri kıyaslayacaklarına ,yaşam biçimlerini karşılaştırmayı yeğleyerek Romy Schneider için bile” Rahat kıçına battığı için cartayı çekti, az mı keyifli yaşadı o karı,” diyebilir.( On dört yaşındaki oğlunu kaybettikten sonra bunalıma girmiş…)
GÜNCEL TESPİT Bir toplumda günde ortalama olarak beş milyon kadın sille tokat dövülüyorsa, o toplumun, siyasal kararları çok aşan, daha bir yığın derdi var demektir. Ve, sopa yiyen kadınların yetiştirdiği çocuklar, bilinç altına sinmiş bir kinin, ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan gaddarlığıyla katılığını taşırlar…
Galata kulesi ilk defa 491 ile 518 yılları arasında Bizans imparatoru 1.Anastas tarafından İsa’nın kulesi olarak yapılmış. Bizanslılar Cenevizlilere Galata’da oturma hakkını tanıyan anlaşmayı imzaladıktan sonra da,1261’de çevresindeki savunma duvarları ile birlikte harap olmuş yıkılmış kule.1349’da Cenevizliler yeniden yapmışlar kuleyi. İstanbul’un fethinden altı yıl kadar önce de boyunu yükseltip çevresindeki duvarları kuvvetlendirmişler.
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.