Yeter artık! Dünyanın merkezinde görüyorum kendimi, bu ötekiler için de öyle. Başkalarının yaptığı hatalardan sorumlu değilim. Onlarla aynı hırsları ve arzuları paylaşmıyorum ve onların şan,şöhretini ve kazançlarını kanımla ödemek zorunda değilim. Savaşmak isteyen savaşsın, benim umurumda değil artık. "
Insanoğlu koyun sürüsü gibi ordular yaratmaktan, sahte kahramanlıklar pesinde insanları cepheye sürmekten,elde edilen zaferlerden bir avuç insanın nemalanmasindan,savaşta gariban askerin hiç anmayip generallerin göğsüne madalyalar takmaktan vazgeçmiyor,vazgeçmeyecek...
Romanın kahramanı Jean Dertamont savaşa bir oyunmuş gibi katılıp cephede gerçeklerle yüzleşince tek bir amaç belirler kendine:Hayatta kalmak....
Korku dağları aştığında ise ne olursa olsun deyip ortaya atar kendini...
Yazar Gabriel Chevallier, Fransa adına Birinci Dünya Savaşına katılmış, orada yaşadıklarını 1925 yılında kaleme dökmüş. Bir Güzel Sanatlar öğrencisi olarak yaşananları çok sorgulamış ve bir anlam verememiş, kahramanlık ve rütbe bekleyen babası ile de karşı karşıya gelmiş.
Yazar asker psikolojisini çok güzel anlatmış. Bu konuda cok yazılmış ,çizilmiş;cok filmler çekilmiş ama "Ince Kırmızı Hat " filmi bu konudaki en güzel filmlerdendir. Görsel açıdan da şahane bir filmdir. Askerin siperde beklerken ki korkusunu iliklerimize dek hissederiz. Yine" Er Ryan'i Kurtarmak","Savaş Vadisi",Bu konuda çekilmiş nitelikli filmler.Romanın çevirisi de çok başarılıydı. Türkçe yazılmış bir roman gibi okudum.
Okuyun...izleyin...