Erdem Çakmak
@erdem86
Öğretmen
Yüksek lisans
Tokat
12 Haziran
110 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İstediğiniz kadar kusursuz anayasalar yapın, seçim hususunda halka istediğiniz kadar haklar tanıyın; eğer çocuklarınız, olması gerektiği gibi eğitilmezse, hayata bir hiç olarak girerse, parlamentolar ve bütün hukuk düzeni yerli yerinde olsa da sosyal hayat, yine sorunlarla dolacaktır. Bui kuşaktan gelen memurlar, vurdumduymaz; bakanlar ise siyasi cambaz olur. Milletvekilleri çıkar peşinde koşar. Okullar, yeni neslin kafasını ve kalbini kurutan, kavuran yerler olur. Basın, sokaklarda kendini satışa çıkaran, allı pullu kadınlara döner. Aç veya tok halk kitleleri, kendilerine yabancı olan bir şeye ve bilhassa elit kesimlere mensup kişilere karşı nefret, kıskançlık duyguları beslemeye başlar.
Lev Tolstoy, şöyle der
"Hayattaki düzensizliklerin en önemli etkenlerinden biri şudur: Herkes, hayatında sadece refaha kavuşmayı ister, fakat hiç kimse hayatı yükseltmek için çalışmaz ve çalışarak hayatını daha iyi bir şekilde ayarlamak ihtiyacını duymaz."
Herkes hayattan bir şey almak ister; fakat ona bir şey vermek istemez. Birçok kimse çıkarcı, yağmacı ve asalak olarak atılır toplum yaşamına. Yaşamın sırrını bu parazitlikte arar.
Çocuklara: "Yalan söyleme, hile yapma! Bu doğru değildir, günahtır, insanları senden nefret ettirir" derler. Ama bu sözleri söyleyen kişiler, birbirlerini aldatır, başkalarını aldatır. Ya da etrafındaki çocuklara: "Kimseyi incitmeyin, kibar ve terbiyeli olun" derler. Derler ama dediklerine kendileri uymazlar.
Okur Takip Önerileri
Aydin olmak modaya uygun elbise, şapka ve kolalı gömlek giymek değildir. Aydın kesim, bir milletin beyni gibidir. Millet sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra, bir maaşa konasiniz; akşamları kahvelerde iskambil veya domino masasında eğlenesiniz diye okutmamıştır. Bunu böyle yapanlar, gerçek aydın değildir. Bunu yapanlar, aydınların küflenmiş olanlarıdır.
Devletlerin kuvvetli ve zayıf olması,milletlerin yükselmesi ve gerilemesi,yalnızca yöneticilerin beceriksizliginden ya da sorumsuzlugundan kaynaklanmaz. Devleti yönetenler iyi ya da kötü kahraman veya zalim olsunlar onlar bir ferdi oldukları kendi milletlerinin birer aynasıdır. Onlar, milli ruhun birer kopyasıdır. Onlar,halkın içinden doğmuştur. Bir toplum her nasılsa, yöneticileri de onlar gibidir. İşte bundan dolayıdır ki öteden beri: "Her millet layık olduğu yönetim tarzına ve yöneticilere sahip olur" denilmiştir.