Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"inkâr, insanın başa çıkma mekanizmasının önemli bir kısmını oluşturur. o olmasaydı, her sabah hangi şekilde öleceğimizi düşünerek dehşet içinde uyanırdık. bunu yapmak yerine zihinlerimiz, işe vaktinde yetişmek veya vergilerimizi ödemek gibi başa çıkabileceğimiz stresle meşgul olarak, varoluş korkularımızı perdeler. eğer varoluşla ilgili daha büyük korkularımız olursa, basit işler ve günlük meşgalelerle vakit geçirerek onları hemen aklımızdan çıkarırız." Aynı zamanda Freud'un savunma mekanizmalarindan biridir. Kişi istemediği kabul görmediği duygu ve yaşantılarına hiç olmamış hic yaşanmamış muamelesi yapar. ölüm de bunlardan birisidir. kisi surekli olumu dusunemez, reddeder ve bastirir. Dinler ise bu savunma mekanizmalarını arkasına alıp aspirin etkisi yaratır. Erik Erikson ise Freud'un kuramını alıp baştan şekilendirir insanın psikolojik gelişimini 8 evrede inceler. 8. ve son bölüm ise kişinin ölümle yüzleşmesi, ölümü kabullenmesi ve ölüme hazırlanmasını da içeren “tüm yaşamı bütünleştirme” evresidir. bu aşamaya kadar sağlıklı gelen kişi “ölümü de yaşam “ gibi normal bir şekilde kabullenir. Tıpkı tolstoy'un İvan ilyiç'in ölümü varoluş temalı romanında geçen bir söz gibi ; “ölüm! evet, ölüm! hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. vur patlasın çal oynasın! umurlarında değil, oysa onlar da ölecek. ne aptalca. önce ben öleceğim, onlar daha sonra, ama onların da başına aynı şey gelecek. oysa onlar gülüp eğleniyor. aşağılık yaratıklar!”
Erik Erikson'un gözü yaşlı
Erikson yaşasaydı psikososyal gelişim evrelerine "Kamuya atanmaya karşı atanamamayı" (21-35) eklerdi..
Reklam
"inkâr, insanın başa çıkma mekanizmasının önemli bir kısmını oluşturur. o olmasaydı, her sabah hangi şekilde öleceğimizi düşünerek dehşet içinde uyanırdık. bunu yapmak yerine zihinlerimiz, işe vaktinde yetişmek veya vergilerimizi ödemek gibi başa çıkabileceğimiz stresle meşgul olarak, varoluş korkularımızı perdeler. eğer varoluşla ilgili daha büyük korkularımız olursa, basit işler ve günlük meşgalelerle vakit geçirerek onları hemen aklımızdan çıkarırız." Aynı zamanda Freud'un savunma mekanizmalarindan biridir. Kişi istemediği kabul görmediği duygu ve yaşantılarına hiç olmamış hic yaşanmamış muamelesi yapar. ölüm de bunlardan birisidir. kisi surekli olumu dusunemez, reddeder ve bastirir. Dinler ise bu savunma mekanizmalarını arkasına alıp aspirin etkisi yaratır. Erik Erikson ise Freud'un kuramını alıp baştan şekilendirir insanın psikolojik gelişimini 8 evrede inceler. 8. ve son bölüm ise kişinin ölümle yüzleşmesi, ölümü kabullenmesi ve ölüme hazırlanmasını da içeren “tüm yaşamı bütünleştirme” evresidir. bu aşamaya kadar sağlıklı gelen kişi “ölümü de yaşam “ gibi normal bir şekilde kabullenir. Tıpkı tolstoy'un İvan ilyiç'in ölümü varoluş temalı romanında geçen bir söz gibi ; “ölüm! evet, ölüm! hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. vur patlasın çal oynasın! umurlarında değil, oysa onlar da ölecek. ne aptalca. önce ben öleceğim, onlar daha sonra, ama onların da başına aynı şey gelecek. oysa onlar gülüp eğleniyor. aşağılık yaratıklar!”
Bir çocuğun ruhunu öldürmek de cinayettir.
Birgün, belki, mümkün olan en ölümcül günahın bir çocuğun ruhunu yaralamak olduğunu söyleyen iyi araştırılmış, iyi düşünülmüş ve ateşli bir toplumsal kanı olacaktır. (Erik Erikson)
"Eğer her şey çocukluk dönemi ile açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğuna duyulan güven de küçümsenmiş olur." Erik Erikson
Eğer herşey çocukluk dönemi ile açıklanırsa, ozaman herşey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir. Ve insan kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmis olur. Erik Erikson
Reklam
"Eğer her şey çocukluk dönemi ile açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur." -Erik Erikson 1950 Engin Geçtan
“Birbirine bağlılık olmadan hayat hiçbir anlam ifade etmez. Birbirimize ihtiyacımız var ve bunu ne kadar çabuk öğrenirsek, hepimiz için o kadar iyi.” –Erik Erikson
Yetişkin Olmak Üzerine
"Çocuk, haklı olma hakkına sahip olduğunu anlamadığında değil, aynı zamanda yanlış olma hakkına sahip olduğunu fark ettiğinde yetişkin olur". Erik Erikson
Eğer her şey çocukluk dönemi ile açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğuna duyulan güven de küçümsenmiş olur. ~ Erik Erikson ~
Reklam
Eğer her şey çocukluk dönemi ile açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur. Erik Erikson
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.