Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu şairler var olacaklar! Kadının sonsuz köleliği ortadan kalktığında, kendisi için ve kendisi sayesinde yaşamaya başladığında, -şu ana dek yalnızca iğrendiren- erkek ona özgürlüğünü iade ettiğinde, o da, kadın da şair olacak! Kadın bilinmezi keşfedecek! Düşünce dünyaları bizimkilerden farklı mı olacak? - Tuhaf, akıl sır ermez, tiksindirici, lezzetli şeyler bulacaklar; onları alacağız, onları anlayacağız.
youtu.be/SWnBsY10TdE?si=... Daha senden gayrı âşık mı yoktur Nedir bu telaşın vay deli gönül Hele düşün devr-i Âdemden beri Neler gelmiş geçmiş say deli gönül Şu fani dünyadan umudunu üz İnanmazsan var kitaba yüz be yüz Evin mezaristan, malın bir top bez Daha duymadınsa duy deli gönül Günde bir yol duman çöker serime Elim ermez gidem kisb-ü kârıma Kendi bildiğine doğrudur deme Var iki kâmile sor deli gönül Gördüm iki kişi mezar eşiyor Gam gasavet gelmiş boydan aşıyor Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor Gel de bu rüyayı yor deli gönül Mevlâm kanat vermiş uçamıyorsun Bu nefsin elinden kaçamıyorsun Ruhsati dünyadan geçemiyorsun Topraklar başına vay deli gönül
Reklam
Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: Ey Âdemoğlu! Hiç kimsenin gücünden ve sultanlığından korkma; Benim sultanlığım durduğu müddetçe. Ve benim sultanlığım asla sona ermez! Ey Âdemoğlu! Rızkın darlığından korkma; Benim hazinelerim dolu olduğu müddetçe. Ve şunu da bil ki benim hazinelerim asla bitmez! Ey Âdemoğlu! Ben seni ibadet için yarattım; öyle ise oynama. Ve senin rızkına kefil oldum, bundan dolayı kendini yorma. (Uzuvlarını değil, kalbini üzüntü ile yorma diyor. Kolların bacakların çalışırken, kalbin Allah’a tevekkül etmelidir. ) Seni ibadet için yarattım, öyle ise oynama. Ve senin rızkına kefil oldum, bundan dolayı kendini yorma. İzzetime ve celalime yemin ederim ki: Benim taksim ettiğim ile sen razı olursan, kalbini ve bedenini rahatlatırım. Ve Benim indimde övülenlerden olursun. Ama eğer sen benim taksim ettiğimle razı olmazsan, İzzetime ve celalime yemin ederim ki; Dünyayı sana musallat ederim. Vahşi hayvanların yabanda koştuğu gibi koşarsın. Ve sonunda yine benim sana taksim ettiğim nasibini alırsın. Ey Âdemoğlu! Ben yerleri ve gökleri yarattım ve bunları yaratırken yorulmadım, zorlanmadım; sana bir ekmek vermek bana zorluk verebilir mi? Ey Âdemoğlu! Benden yarının rızkını isteme; ben senden yarının amelini istemediğim gibi. Ey Âdemoğlu! Ben seni seviyorum; öyle ise benim de hakkımdır ki senin sevdiğin kişi olayım.
Sahi neydi ölüm... Toprağın altında yatmak mı, Yoksa üstünde kalmak mı? Canı bedende saklamak mı, Yoksa özgür bırakmak mı? Ya da yaşamak neydi... Gece uykuya dalmak mı, Sabahında rüyadan uyanmak mı? Bir nefese tamah edip, İçine almak mı? Yoksa pişman olup, Dışarı bırakmak mı? Gerçek neydi, Hayal neydi? Bilen kimdi, Gören kimdi? Hadi gel de bir cevap ver şimdi... Ölüm neydi, Yaşam neydi? Akıl sır ermez, Dünya nasıl bir şeydi ...
efendim köyde bir yaşlı adam varmış.. çok fakir.. ama kral bile onu kıskanırmış.. öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki.. kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.. "bu at, bir at değil benim için.. bir dost.. insan dostunu satar mı" dermiş hep.. bir sabah kalkmışlar ki, at
yaşadığın en kötü şeyler bile içinde en iyiyi barındırıyor olabilir
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatlarla tamamlamıştır : " Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken başkası açılır. "
Sayfa 132
Reklam
Mevlanın işine akıl sır ermez, Kimine dert verir kimine vermez, Ağlamak gideni geri getirmez, Gidip de geriye hiç dönen var mı…
"Yaşlı adam "Profesör," dedi. Pek çok eğitimli insan gibi, sizin de dünyalar arasında sıkıştığınızı görüyorum; bir ayağınız ruhani, bir ayağınız ise fiziki dünyada. Kalbiniz inanmak istiyor...ama zekanız buna izin vermeyi reddediyor. Bir akademisyen olarak, tarihin büyük dehalarından ders alacak irfan'a sahipsiniz. Durup boğazını temizledi. "Yanlış hatırlamıyorsam tarihteki büyük dehalardan biri: 'Bize akıl ermez gelen, gerçekte var. Doğanın sırlarının ardında, anlaşılmaz, soyut ve açıklanamaz bir şey duruyor. Anlayabileceğimiz her şeyin ötesindeki bu güce hürmet etmek benim dinimdir,' demişti." Langdon, "bunu kim söylemiş" diye sordu "Gandhi mi?" Katherine, "hayır" dedi. "Albert Einstein."
Sayfa 327 - Altın KitaplarKitabı okudu
ALLAH (C.C) Kutsi Hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır: ‬ ‪“Ey Âdem oğlu! Hiç kimsenin gücünden ve sultanlığından korkma Benim Sultanlığım durduğu müddetçe ve benim sultanlığım asla sona ermez. ‬ ‪Ey Âdem oğlu, rızkın daraldığında korkma, Benim hazinelerim dolu olduğu müddetçe, ve şunu da bil ki Benim hazinelerim asla bitmez! Ey Âdem oğlu Ben seni ibadet için yarattım, öyle ise oynama. Ve senin rızkına kefil oldum, bundan dolayı kendini yorma. Uzuvlarını değil, kalbini üzüntü ile yorma diyor kolların bacakların çalışırken; kalbin ALLAH’A tevekkül etmelidir. Seni ibadet için yarattım, öyle ise oynama ve senin rızkına kefil oldum. Bundan dolayı kendini yorma. İzzetime ve Celalime yemin ederim ki: Benim taksim ettiğim ile sen razı olursan, kalbini ve bedenini rahatlatırım benim indimde övülenlerden olursun. Ama Eğer benim taksim ettiğimle razı olmazsan, İzzetime ve Celalime Yemin ederim ki: Dünyayı sana musallat ederim. Vahşi hayvanların yabanda koştuğu gibi koşarsın ve sonunda yine benim sana taksim ettiğim nasibi alırsın. Ey Âdem oğlu Ben yerleri ve gökleri yarattım ve bunları yaratırken yorulmadım, zorlanmadım. Sana bir ekmek vermek; Bana zorluk verebilir mi? Ey Âdem oğlu Benden yarının rızkını isteme, Benim senden yarının amelini istemediğim gibi. Ey Âdemoğlu Ben seni seviyorum öyle ise Benim de hakkımdır ki; senin sevdiğin olayım. ‬
Yemek ve doğum hiçbir zaman sona ermez. Acaba hayat, bizzat kendi kendisini yiyen, kendi kendisini doğuran büyük bir kurtçuk olduğu için mi sonsuza kadar devam ediyor? Acaba hayat, ölüm; ölüm de hayat olabilir mi?
1.000 öğeden 861 ile 870 arasındakiler gösteriliyor.