Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1008 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
BİR DOSTOYEVSKİ MANİFESTOSU !!!
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,5bin okunma
Reklam
Kadının sonsuz köleliği sona erince, kadın kendi varlığıyla, kendisi için yaşamaya başlayınca, şimdiye kadar iğrenç olan erkek ona özgürlüğünü geri verince, kadın da şair olacaktır. Kadın da bilinmezi bulgulayacaktır! Kadının düşünce evrenleri bizimkilerden farklı mı olacaktır?—Tuhaf, akıl ermez, yeniden sürgün veren, nefis şeyler bulacaktır...
Sayfa 52
“Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken diğeri başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır.” Lao Tzu
124 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Aşk ile otoriteye başkaldırının romanı
l Yaşar Kemal’in destansı anlatımı ile geleneklerin, sevginin anlatıldığı, bir kır atın, bir tutam saçın bazen namus demek olduğunu anlatan epik bir masal. l Öncelikle ben Yaşar Kemal'in mistik anlatımına ve betimlemelerine hayranım. Bir Dedenin torununa masal anlatırken, torunun duygularıyla her sayfayı merakla çevirip okudum. Herkesin
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,1bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
"Zulüm bizdense, ben bizden değilim." (Rachel Corrie) "Bilirsiniz: İnsandan daha uzun yaşar kemikleri. Dillerini ne kadar toprağa gömerseniz gömün, kelimelerin kemiklerini örtecek toprak yoktur. Gün gelir, yazılır, söylenirler." Syf:14 Kitap yirmi üç yazarın hikayelerini, Murathan Mungan tarafından seçilmesiyle
Bir Dersim Hikayesi
Bir Dersim HikayesiKolektif · Metis Yayıncılık · 2016372 okunma
Reklam
350 syf.
10/10 puan verdi
Binden fazla kitap okumuş, yüzlerce kitap yorumu yazmış birisi olarak belki de en zor değerlendirme yazım bu olacak. Öyle ya, mensubu olduğum dinin mukaddes kitabını yorumlamak hele de bu eserin müellifinin Allah (cc) olduğunu bilmek bile ürpertiyor insanı. Ara ara, Kur’an meali okurdum. Ama bir meali baştan sona ilk defa okudum. Kur’an tektir
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kuran-ı Kerim Türkçe MealiElmalılı Muhammed Hamdi Yazır · Altın Post Yayıncılık · 20125bin okunma
Mona Lisa’yım Ermez gizime erkek aklın Hüznün özü, şetaretin sözüyüm Sevdiğime gülümser ötesini üzerim Bundandır zâri zâri yaşların. ...Beni anlamak mı! Güldürme beni adam. :)
Neva Ney
Neva Ney
İkinci adam yayınlarıKitabı okuyacak
135 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şairce Öyküler
İnsan isim verir, tanımlar eşyayı. Ayırt edici bir sıfat yükler ona. Kendini bu tanıma göre konumlandırır. Daha sonra yetinmez, fazlasını ister. Karıştırır, harmanlar. Yeni bir arayış içine girer. Klasik olanın dışına çıkan bir arayıştır bu. Bilinenin güvenli bölgesinden uzaklaşır insan. Bauman'ın müphemlik olarak adlandırdığı bu durum hem
Gömleğin Biri
Gömleğin BiriAhmet Akarsu · Şule Yayınları · 202211 okunma
Köylü milletine çocuk lazım! Senin aklın ermez! Arka olurlar birbirlerine... Köylük yerinde yalnız adamın işi küldür. Arkan olacak. Arkan olmadı mı adamım diye gezme dünyada! Dört olsun, beş olsun, olsunlar...
Sayfa 41 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
64 syf.
2/10 puan verdi
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim. İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Cahiliyye
Cahiliyyeİlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 2016115 okunma
''Kadının sonsuz köleliği sona erince, kadın kendi varlığıyla, kendisi için yaşamaya başlayınca, şimdiye kadar iğrenç olan erkek ona özgürlüğünü geri verince, kadın da şair olacaktır. Kadın da bilinmezi bulgulayacaktır! Kadının düşünce evrenleri bizimkilerden farklı mı olacaktır? Tuhaf, akıl ermez, yeniden sürgün veren, nefis şeyler bulacaktır...''
Sayfa 52 - Cumhuriyet Dünya Klasikleri, Şubat 2001.
“Güz Sonatı” gecesi ilan ediyorum bu geceyi :)
“Replikler serisi 1”diyor ve en azından bir replik sizde filmi izleme isteği uyandırana kadar paylaşmayı düşünüyorum :) çünkü neden çünkü canım Bergman ile tanışmanızı istiyorum :) “Bence insan muazzam bir eser. Akıl sır ermez bir düşünce gibi. En ulvisinden en aşağılığına, her şey insanın içinde. İnsan Tanrının bir suretidir ve Tanrı her şeyi kapsar. İnsanoğlu yaratıldığında iblisler ve azizler de yaratıldı, peygamberler ve sanatçılar ve tüm yıkıcı güçler. Her şey yan yana var olur, birlikte gelişir. Sürekli değişen devasa modeller. Ne dediğimi anlıyor musun? Aynı şekilde, sayısız gerçeklik olmalı. Sadece bizim körelmiş duyularımızla algıladıklarımız değil. Aynı zamanda iç içe geçmiş bir gerçeklikler kargaşası olmalı. Sadece korku ve ahlakçılık bizi kısıtlayabilir. Hiçbir sınır yoktur. Ne düşüncelerimiz için ne de duygularımız için. Sınırları koyan endişedir. Sence de öyle değil mi? “
Şeyh Galib'e Mersiye
Doldur siyâha matemin engiz-i hârını Aşkın hazânıyım dahı bilmem bahârını Madem yitirmişim gecenin nev-nehârını "Ağyârım ağlasın bana hem yârım ağlasın" Sûkut etsin gönül buna ruhsârım ağlasın Hikmet sözün Hakîm-i Sühân'dan işitmişim Gevher nidâsını genc-i nihândan işitmişim Eyvah gülün âhın yine handân işitmişim Bağbânım ağlasın
•Kolya Krasotkin• daha 13'ünde...
"--Senin adın Matyev mi? --Matyev ya. Bilmiyor muydun? --Yo, attım öyle. --Bak sen! Öğrencisin besbelli? --Öyle. --Dayak yer misin? --E, ara sıra. --Canın acır mı? --Oldukça. --Hey gidi felek! diye içten göğüs geçirdi köylü(Matyev). --Hoşça kal, Matyev. Çocuklar yola devam ettiler. --İyi bir mujik, dedi Smurov'a Kolya. Halkla konuşmaktan, onları takdir etmekten zevk alırım. --Dayak yediğimizi ne diye uydurdun? --Gönlü hoş olsun diye. --Nasıl? --Bana bak Smurov, sözümü anlamayıp tekrar tekrar soranlardan hoşlanmam ben. Zaten bazı gerçeklerin açıklaması da kolay değil. Köylünün düşüncesine göre öğrenciye dayak atılır, atılmalı da. Hani dayak yemeyen öğrenciye aklı ermez onun... Şimdi ben ona, bizi okulda dövmediklerini söylesem, düş kırıklığına uğrar adamcağız. Neyse, sen buna akıl erdiremezsin. Halkla, yolunu bilerek konuşmalı."
Sayfa 700 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.303 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.