Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra Cetin

Ne kendini ne de olayları yargıda!Ne alkışlayıp böbürlen ne de kendini kötüle.Nehir akıyor sen o akışın farkında olmaya devam et.
Reklam
Bilginin davranışa dönüşüp dönüşmediğini ölçer hayat. Varlığın yaşayacağı her kriz,yaşamı ne kadar anladığını ölçmek için özenle tasarlanır ve yaşanılan zorluk ne olursa olsun seçimleri daima yaşamın yanında olanlar varoluşun katmanlarında ilerlemeye hak kazanırlar.Yasamin yanında olmak anlamakla başlar,anlamaksa yargilamamakla.
Varoluşun ana fikri, deneyimlemektir, her şeyi bilmek değil. Bilgi ancak deneyimlediklerini analiz etme yetisi geliştirdiğinde ve diğer deneyimleyenleri yargılamayı kestiğinde işe yarar kıvama gelir. Yani varoluşun katmanlarını anlamak için araçtır bilgi ulaşılması gereken bir amaç değildir. Çünkü önemli olan bilmek değil anlamaktır. Gerçekten anladiginda asla yargılamazsin. Yargılamak varoluşa aykırıdır. Her var diyorsun mutlak bir Tek'ten geldiği bir mekanizmada yargılamak en büyük saygısızlıktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat hepimizden daha akıllı. Bize kendi potansiyelimize ulaşmamız için sürekli fırsat verir. Bazen verilen fırsatları görmez, bazen bu fırsatları görüp kaçırır ,bazense bu fırsatlar de savaşırız...ama hayat vazgeçmez biz vazgeçmediğiniz sürece.
İnsan sevdiği birine duyduğu öfkeyi nefrete çevirmeye çalıştığında altında ezilecek bir yük alırdı sanki sırtına ...
Reklam
Hiç kimsenin kaderi başkalarının elinde değildir hepsi Allah'ın elinde mahfuz ve meknuzdur. Ama insan bazen içine düştüğü bunalımdan çıkmak için başkalarının yardımına ihtiyaç duyar. Böyle bir müesser kalbin sahibi insanın kaderin değiştirmiş intibaı verir. Bu şu demek oluyor; insanların en buhranlı ve bunalımı dönemlerinde bile bir çıkış yolu gösterecek aydınlık ruhların insana Ümit bahşettiği anlar hiç eksik olmaz.Karanlıkla aydınlık,gece ile gündüz, Nur ile zulmet hep beraber yürür ikiz kardeşler gibidir...
Dünya sûretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar?Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan.
Dünya hayatında ne başarabilir isek meselesi olanlarla başaracağız.Hal yollarını kendimizin bulacağı meseleler karşısındayız;müslim de , mümin de,Muhsin de olsak üç meseleyle,üç zor meseleyle yüzyüzeyiz.
Gerçek güçlülük, güçsüzlük maskesi taşır.
Kötülüğün herhangi bir açıklama sunmadığı,kendini açığa vurmadığı , kanun kural bilmediği şeffaf olmayan bir dünyaya adım attık . Çernobil öncesi insanın ,bir Çernobil insanına tanışmasına.
Reklam
Babalarının kırık hayalleri ve parçalanmış hayatları omuzlarına çöken Malcolm litte ve cassius clay hissettikleri büyük acıyı ve öfkeyi sarsılmaz bir gurura dönüştürdü.Gecmisin acıları yüzünden işkence çekerken, Amerika'nın gaddarligina karşı koydular, bıkıp usanmadan kurtuluş aradilar.Biri babasının yokluğuyla, öteki babasının varlığıyla yaralanmıştı.Sadece bir kardeşin anlayabileceği cinsten bir ıstırap ve sevgiyi paylaştılar.
Tırtıllı kelebeğe dönüştüren sırrın kendisi şifanın kaynağıdır.
Sapasağlamken kalp sektesinden ölenler vardır.Kıyamet,bir bakıma, kainatın kalp sektesidir .
İnsan tabiatının özü iyilikten çok,potansiyel olarak kötülüğe meyyaldir.İnsanları hoşgörülü olmaya ikna etmek,düşmanı vahşice katletmeye ikna etmekten çok daha zordur. Hoşgörü,sulanması gereken bir fidandır. İnsanları hoşgörüye duyarlı hale getirmek gerekir.Bu esasında tabii bir durum değildir. Tabii olan hoşgörüsüzlüktür. Hoşgörü çok zor gelişen bir davranış biçimidir. Hoşgörüyü öğrenmek ve bir caminin yakınında bir sinagogu veya bir sinagogun yakınında Katolik kilisesinin bulunmasını kabullenmek yüzyılları aldı. Oysa bir mabedi yıkmak, yapmaktan daha kolaydır. Hoşgörü tabii bir davranış değil ,bir kültür işidir.
Neden noktaların, doğruların, eğrilerin ister duzlem,ister uzay şekilleri olsun koordinatları var da daha mükemmel bir varlık olan insan ve onun ayrılmaz bir cüzü olan hayatın koordinatları yok?
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.