Günlerdir bitiremediğim incecik bir cinayet romanı kendisi. Cümleler çok uzun ve devrik, romanda çok fazla isim var kim kimin neyi oluyor diye aklımda tutmaya çalışırken olay örtüsünden uzak kaldım resmen.
İşleneceği herkes tarafından bilinen bir namus cinayetini anlatıyor kitap bunu da ilk satırlarında belirtiyor. Ben yine de "acaba Santiago Nasar ölmeyecek mi?" umuduyla okudum. Romanın sonralarına doğru yaşanan olayda Nahir Miguel (karakterimizin nişanlısının babası) Santiago Nasar'a olup biteni anlattığında Nasar'ın olup biten hiçbir şeyi anlamamış olması bayan Vicario ile herhangi bir birliktelik yaşamadığını gösteriyor diye düşünüyorum.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Tuna Kiremitçi' yi dinlemeyi çok severim, kitaplarıyla da eşimle gittiğimiz konserde tanışmıştım. Açıkçası Türk polisiyesi beni genel olarak hayal kırıklığına uğrattığı için beklentim çok yüksek değildi ama hem Tuna Kiremitçi'yi sevdiğim için hem de kitaplığımda konser anısı kalmasını istediğim için şans verdim. İlk kitabını satın aldım ve beğenirsem ikincisini satın alırım diye düşünmüştüm. Şimdi düşünüyorum ikinci kitabını okur muyum? Sanmam. Öncelikle basit bir kurgusu olduğunu söylemeliyim. Ayla'nın homoseksüel olması, Rengin'in fakir bir aileden gelmesi, başkomserin çocuğunun asperger sendromu olması ve okulda yaşadığı sorunlar... Bunların hepsi birleşince sanki ortaya zorlama bir roman çıkmış. Bazı bölümlerinde betimlemeler o kadar fazla ki o kısımları sıkılarak okudum. Olayın perde arkasına fazla değinilmemiş daha fazla detay olmalı diye düşünüyorum. Ana olayımız dışında araya bir kadın cinayeti sıkıştırılmış, başka bir kısımda Ayla'nın özel hayatından bahsetmiş ama devamı gelmemiş çok havada kalmış; bence bu detaylar gereksiz ve olaydan kopuktu. Fakat yazarın ilk polisiye romanı olduğunu es geçemeyiz bence. Diğer kitaplarının daha başarılı olmasını umuyorum.
Mezun CinayetleriTuna Kiremitçi · Doğan Kitap Yayınları · 2021317 okunma
Kitap okuma alışkanlığımız olmadığı için ailecek bir challange başlattık. Kendimizi geliştirmeli, hedeflerimize ulaşmalı, çocuklara da güzel örnek olmalı bir yıl olsun. Hadi bakalım!
Ne demişti gençken kitaplarını tekrar tekrar okuduğu ihtiyar Pavese: "Yaşamak öyle saçma bir şey ki insan dünyaya gelişin saçmalığına bile tutunmaya çalışıyor."
Emek verilmiş herhangi bir şey hakkında kimsede önyargı oluşturmak istemem fakat inceleme yazmadan da geçmek istemiyorum. Gerçekten bir ergenle bir hafta geçirmiş hissine kapıldım ve fazlaca zorlandım. Kitap bir an önce bitsin istediğim için kitabın vermeye çalıştığı mesaja falan da odaklanamadım tabi ki. Herkesten nefret eden bir ergenin günlerini tüm detayıyla dinlemiş oldum. Benim mesleğimin çoğu ergenlerle ilgilenmek ve aslına bakarsanız onları çok severim, savunurum ve hayatın onlar için ne kadar zor olduğunun falan da farkındayım fakat üzülerek söylüyorum ana karakterimiz beni fazlaca sıktı. Her neyse sonuçta bu kitabı uzun süredir merak ediyordum ve zor da olsa ve bir sonuca ulaşamasam da tamamlayabildim.