Madem ki, öldügümüz zaman organlarimiz,bitkiler,hayvanlar, doga vs.. bizden davaci olacak; prangalara esir edip söylenilmeyen “sözler ve hisler”yüzünden kavrulan yürek hakkini helal edecek mi bize?
Nazım Hikmet Ran
Türk edebiyatının değerli isimleri arasında yer alan hem siyasi görüşü hem de eserleriyle tarihe damgasını vuran, mavi gözlü dev adam Nazım Hikmet Ran, aslında 20 Kasım 1901’de Selanik’te dünyaya gelmiş fakat doğum tarihi nüfusa 15 Ocak 1902 olarak kayıt ettirilmiş değerli, önemli ve unutulmaz bir şairimizdir. Doğumgünü münasebetiyle saygı,
Reklam
Kurban Olduğum ( Kendimden )
Bendeki seni, sana nasıl anlatsam, Dilim tutulur dilim, kurban olduğum. Yazsam seni şiirlere sığmazsın, Adına, namına kurban olduğum. Sensin benim en güzel gizim, Kalbimde hem acım hem ağır sızım. Özlemim, hasretim, ey esrarengizim.
Kudüs hakkında...
Yine geldi aklıma kustalların en özgürü ve en mahzunu. Nedir ki özgür olmak? Caddelerinde ve sokaklarında serbest adımlar atmak mı? Yoksa gökyüzüne yakınca yaşamak mı? Hatta yok sayıldıkça daha da var olmak mı... Sahi var olmak için ölmek, özgürce yaşamak için esir olmak.. Ve dahi örnekler gözümde sadece Kudüs'ü anımsatır.Küdüs ki acıların ev sahibi,yanlızlığın başkenti... Ah yıllarca sokaklarında helal pazarlıklar, güzel dostluklar yaşanmasını bekleyen ve anne gözyaşlarının yağmura karıştığı günlerde caddelerine acının yansıdığı kadim şehir. Anne demişken gerçek şudurki dünya aklınca kimsenin anne olmak istemeyeceği ancak acı tahtının en üstünde, evladına kavuşmak isteyen annelerin oturduğu yerde, dil susar acı anlatır kendini, işte dava burada başlar bu davaya er yetiştiren annelerin yüreği burada kavrulmaya başlar. Başı hep öne eğik annelerin şânı da bu değilimdir? Kudüs'ün temellerine temel katan bu değil midir?Bundan güç alarak "Gel anne ol çünkü anne bir çocuktan bir Kudüs yapar." diyen Pakdilin de yürek sancısı ve tutkusudur bu. Hakkında ne söylenirse söylensin bugün Kudüs yüreği, dua makamında ninnilerle yetiştirilen ve sevdası olmayanın davası olmazmış fısıltısına ayak uyduran yorgun gövdeli çocukların içinde çarpar durur. Onlar farklıdır çünkü kıymeti çocukluğa değil mukkades olana verirler.Dar sokaklı yollarında soluksuz koşar, koşarda yorulmazlar. Zehra Bayram
Geceye 2. Not
Ne tuhaftır!? İnsan dilsiz doğar, hızla dillenir, sonra da dil tarafından esir alınır. Ancak dil susarsa bi çare de; Lakin.! yürek susarsa, ne çare.!!! Çünkü Kalem, Dertli'dir yazar. Dil sevdalı'dır söyler. Velakin yürek susarsa, Ne yazar.! Ne de söyler.!! (Alıntıdır)
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN 2 Bilirsin ki burda değilim artık Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ... Gelir benim yüreğimde toplanır, Dağların üstünden sıyrılan duman. Bir yanım mosmordur, bir yanım beyaz, Bir yanım karakış, bir yanım ilk yaz. Can evime bakışların saplanır; -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ... Ihlamurlar çiçek açtığı zaman; Ne sen
Reklam
137 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.