İngilizlerin prensibidir; hep küçük şeyleri severler. Küçük devletleri. Kendilerinden gayrı büyük görmeye tahammül edemezler. Hep ayrıştırmak, bölmek, küçültmek isterler. Küçük olsun ki yerken boğazına takılmasın.
Eşref Bey atından inmeden bütün bölükleri denetledi. Bir Arap kısrağının üstünde gönüllü olan birliklere gururla baktı, hüzünlenmeden edemedi. Bunca Birlik, bunca Yiğit belki de yeri geldiğinde, devlet tarafından tanınmayacak. Belki de gözden çıkarılacak. Bunları tanımıyoruz diyecekler. Desinler, ne derlerse desinler. Bir avuç gözü pek Yiğit memleketin çöküşüne engel olmak için canını pazara çıkarmış. Neticede kim ne derse desin. Artık kendimizi göstermek zamanıdır. Bulgarları Murat bey tepelerinden atma zamanıdır. Kurtuluş zamanıdır. Koca şehir düşmanın eline düşecek bir gün diye korkudan titreyen ahaliye güven verme zamanıdır.