Mesela geçen gün kadının teki bebeğini çöp öğütücüsüne atmış. Kimin aklına gelir? Karım artık gazete okumuyor. Haklı herhalde. Genellikle haklıdır.
Sayfa 38Kitabı okudu
kendi gölgesi bile rahatsız edici bir varlıktı.
Sayfa 28Kitabı okudu
Elimden her şey alınmıştı, zamanı bilmeyeyim diye saat, bir şey yazamayayım diye kurşunkalem, bileklerimi kesmeyeyim diye bıçak alınmıştı..
Sayfa 37Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız
Sayfa 39Kitabı okudu
Bir psikiyatriste içini döken insanlar, bir papazla günah çıkarırken olduğundan daha rahat konuşuyorlardı, çünkü hekimler onlara cehennem ateşinden söz etmiyorlardı.
Sayfa 150Kitabı okudu
"hayatta pek çok hata yapmaya izin vardır,"
...
"hayatımızı mahvedecek hata hariç"
Sayfa 135Kitabı okudu
"Ama korkunç bir şey bu, insanlık dışı. Hastalar komaya girmek için değil, komadan kurtulmak için savaşır."
"İnsanlar da yaşamak için savaşır, ölmek için değil."
Sayfa 60Kitabı okudu
Hemşire: Nasıl olduğunuzu öğrenmek ister misiniz?
Veronika: Nasıl olduğumu zaten biliyorum. Ve gövdemde sizin gördüğünüz değişiklerle hiç ilgisi yok olanların. Olan her şey ruhumda oluyor.
Sayfa 37Kitabı okudu
sen karanlıksın, ölüm ve yıkımsın.
Sayfa 227Kitabı okudu
Benim kıvılcımımdan alev doğar.
Sayfa 226Kitabı okudu
Gözler yalan söylemez.
"Karokep: Sizi şimdi öldüreceğimden korkmuyor musunuz?"
"Papaz: Hayır."
"Karokep: Neden?"
"Papaz: Sizinki gibi gözlere sahip biri öldüremez."
"Karokep: Nesi var gözlerimin?"
"Papaz: Kederli! Hüzün dolu. Sizin ruhunuz çok hasta.
Sayfa 143Kitabı okudu
Çocuklara daha iyi bir düzen kurmak, onları sıcak ve rahat bir yere sokmak istiyorsunuz. Bunu yapmakla da çocuklarınıza olan sevgi borcunuzu yerine getireceğinizi düşünüyorsunuz.
Bu noktada Lev Tolstoy'un söylediklerini hatırlamakta fayda vardır:
"Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir."
Sayfa 127Kitabı okudu
İnsanları dar ve havasız odalarda uzun süre hareketsiz oturmak zorunda bırakan şehir hayatı vücudu deforme edebilir. Bu hayat tarzı kasların gevşeyerek zayıflaması, kanın zehirlenmesi ve vücut çevikliğinin azalarak, insanların hareketsiz hale gelmesi sonucunu doğurur. Buna bir de iyi düşünülmeden gereksiz yere çok uzun tutulan okul dönemini ekleyin. Sonuç: İnsanı canlı ve dinç tutması gereken bilginin yerini bilgiçlik taslayan bir zihniyet almakta, öğrencilerin beyni çeşitli kitaplardan yapılan sayısız alıntılarla — yıllar, isimler, ölçüler, formüller ve cansız kurallarla —adeta bir çöplüğe dönüşmektedi.
Sayfa 119Kitabı okudu