Gümüş Şehri (Amasya)
Her ne kadar hastahanesi yoksa da havasının güzelliği ahalisine hastahanelik eder.
Sayfa 261
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi incelemekle bitmeyecek bir Türkoloji, bir Türk Dil kaynağıdır. Bir coğrafya ve kültür kaynağıdır. Abidevî bir eserdir. Evliya Çelebi gibisi ne daha evvel ne de ondan sonra bizde olmuştur; ne de Avrupa'da kolay rastlanır.
Sayfa 89 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Halkı Türklerdir. Kelimelerinde kendilerine has lehceleri beyan olunur.
Azık: Ekmeğe derler
Zıbar: Yat
Rahatlık: Avret
Ketmec: Kız
Kızan(g): Oğlan
Cılız: Küçük
Cıbar: Arık
Sayfa 53Kitabı okuyor
Gördis Kalesi
Büyük İskender tarihinden sonra Yanko kralının na-pak veletlerinden Koritoz adlı kralın elinden Saruhan oğlu Yakup Han fethidir. Ulubaş Bey eliyle fethedilmiştir. Yakup Şah bir kızını Osmanlıya verdiğinde bunu da çehiz olarak vermiş ve böylece Yıldırım Han eline geçmiştir.
Sayfa 52Kitabı okuyor
iyi olmuş
Bu şehri de gezdikten sonra sabahla birlikte kalkmakta iken Allah'ın hikmeti iki kölemiz firar etti yer yarılıp içine girdi.
Sayfa 47Kitabı okuyor
eskilerin dertleri de bir başka!
Anne babalar oğullarını pek terbiye edersem belki bir avamla firar eder diye zapt u rapt altına almazlar.
Sayfa 47Kitabı okuyor
Germiyanoğlu veziri Babık Bey tarafından Simav namında bir Urum kralının elinden fethettiği için buraya Simav derler. Bir rivayette Simab'dan galat Simav derler. Yani gümüş suyu demektir. Gerçekte suları gümüş gibi berraktır.
Sayfa 40Kitabı okuyor
Simav Kalesi
Eskiden büyük İskender asrında Rum krallarından Batlimus tarafından yapılmıştır. Tarih kitaplarında Fındıcak kalesi diye yazılmıştır.
Sayfa 40Kitabı okuyor
İğrenç ve aptalca.
Ama ne acayiptir hamile kalamayana mezarının toprağını suda eritip içirdiklerinde Allah'ın emriyle kolayca hamile kalır.
Sayfa 32Kitabı okuyor
Her izzet ü sürurun sonu nakamlık imiş,
Güzel günün nihayeti telhgamlık imiş.
Sayfa 228 - Telhgam: ızdırap Nakamlık: isteğine erememek
Erzurum Eyaleti'nde, Erzincan'dan sonra Tortum şehri İrem Bağı gibi güzel bir şehirdir. Halkı yabancılara dost, doğru özlü, uysal kimselerdir. Tortum'da güverçele dahi hasıl olur. Şehir dereli bir yerdedir.
Sayfa 217
Çoruh Irmağı
"Çoruh", "Cuy-i ruh"tan bozmadır diyenler var. O halde manası "Ruh Irmağı" demek olur. Bayburdlular dağlara gidip odun devirerek kesip bu Çoruh Irmağı'na salıverir.
Sayfa 215
Bayburt
Yaylağa çıkıp gezinirken madenleri bulup bay oldukları için bu şehre "Bay Yurt" demişler, sonra değiştirilerek "Bayburd" denmiştir.
Sayfa 214 - Bay: eski Türkçede 'zengin' demektir.
Bu şehirde, Büyük İskender'in hakimlerinden Yunanlı Filkos gümüş madeni bulduğundan İskender'e şehri imar ettirmiştir. Sonra Gürcüler'in eline geçmiştir. Sonra Azerbaycan hükümdarı Uzun Hasan'ın eline düşmüş, Uzun Hasan Şah ise Fatih'le Tercan Ovası'ndaki savaşta yenildiğinden kale, Fatih Mehmet Han'ın eline geçmiştir. O asırda burada olan gümüş madeni hiçbir diyarda yoktu. Şehire o zaman "Gümüşhane" denilmiş ise de Osmanlı Hanedanı Defterhanesinde "Catha" yazılmış.
Sayfa 213 - Gümüşhane
Kağızman, Aras kıyısında olduğundan havası yumuşaktır. Yer yer bağ ve bahçeleri vardır. Uysal, doğru, yumuşak huylu ahalisi olup güzelleri gayet gönül çekicidir. Ekser Levendleri Acem manisi terennüm ederler. Hoş sesli, hoş tabiatlı adamlardır.
Sayfa 206 - Kağızman