Biraz bu kitabı abartalım :)
Alan Burns 60’lı yıllarda kurulmuş ve kısa ömürlü olmuş deneysel yazarlar grubunun üyesiymiş. 
B. S. Johnson ve 
Ann Quin de bu grupta. Johnson’ın kitabı da yeni yayımlandı, 
Christie Malry’nin Dünyayla Hesabı çok beğendim ve Quin’i sipariş verdim. Bu grubun yazarlarıyla iyi anlaşacağım galiba
Yağmurdan Sonra Avrupa’yı da deneysel olduğu için merak ediyordum, pek de
Kitabı az önce bitirdim, o kadar heyecanlandım ki sonlarında buraya ne yazacağımı bile bilemiyorum şu an. Anakarakterimiz şimdiye kadar okuduğum en güçlü kadın karakter. Ne istediğini biliyor, hedefinden vazgeçmiyor. İlk bölümde nereye düştük böyle diyebilirsiniz fakat fantastik evren basit tutulmuş, öğrenmeniz gereken çok fazla şey yok bu yüzden okuması kolay bir kitap. Zaten su gibi akıp gidiyor. Kadınların bu denli hor görüldüğü bir evreni okurken bazı yerlerde sinir krizi geçirmeniz muhtemel. Homofobik kişileri rahatsız edebilecek bir kaç sahnesi mevcut. Son bölümü okuduktan sonra devamını merak etmemek mümkün değil. Umarım ikinci kitap 
Demir Dul en kısa sürede elimize ulaşır.
Hepimiz düş yolculuklarına çıkarız, uzun ya da kısa.
Lovecraft'tan ilk kez okuduğum bir uzun öykü/kısa roman oldu bu eser. Daha önce birçok öykünün yer aldığı bir derleme olan 
H.P. Lovecraft Seçme Eserler'i okumuş ve beğenmiştim. Bazı kitapları ile öykülerini birkaç kez okuyup dinledim ve bu şekilde daha iyi anladığımı gördüm. İlk kez 
Deliliğin Dağlarında okuduğumda kitap akmıyordu, sanki bana göre değildi. Ancak daha
