İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini ,gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Oblomov önünde diz çökerek sordu:
-Gözyaşlarınızı durdurmak için ne yapayım, emredin, her şeyi yapmaya hazırım..
-Beni ağlatmak elinizdeydi,ama gözyaşlarımı durdurmak artık elinizde değil..O kadar güçlü değilsiniz
-Evlensek bile ne olacaktı?
- ..
-Her gün biraz daha derin bir uykuya dalacaktin, değil mi? Ben ne olacaktım? Benim nasıl bir insan olduğumu biliyorsun. Hiçbir zaman ihtiyarlamayacagim. Yaşamaktan bezmeyeceğim.Halbuki seninle günü gününe bir hayat surecektim.Noeli karnavalı bekleyecektik.Konukluga dansa gidecektik.Hiçbir şey düşünmeyecektik.Akşam olunca hemen yatacak, günün bu kadar rahat geçmiş olmasına şükredip ertesi gün uyanınca dünkü gibi bir gün geçirmeyi dileyecektik. Geleceğimiz bu olacaktı değil mi ? Sen buna hayat mı diyorsun?